Öncelikle anlaşalım, dizi izlerken salt mantık hatalarına odaklanırsak zevk alacağımız noktaları kaçırırız. Into the night izlerken de bunu aklımızın bir köşesine koymamız lazım. Yoksa ‘o kadar yüksek bir feetde ve uçak hızlı iken iniş takımı, flap açılmaz’, ‘pushback olmadan uçağın park yerinden geri geri çıkması mümkün değildir’ gibi detaylar ile boğulursanız, inanılır geçmişleri olan karakterlerin hayatta kalma çabası ile hemen felaket senaryosuna adapte olmasını, bu küçük (hatta giderek küçülen) grup içinde kaçınılmaz olarak ortaya çıkan gerilimler ve çatışmaların gerçekliğinden uzaklaşırsınız.
Kategori: Yabancı Dizi
The ACT – Dee Dee ile Gypsy Rose’un Gerçek Hikayesi
Bir öneri ile ekran karşısına geçtiğimde, dizinin konusundan habersiz, tekerlekli sandalyeye mahkum Gypsy Rose (Joey King) ile tüm hayatını kızına adamış bir anne olan Dee Blanchard (Patricia Arquette)’ın hikayesini izleyeceğimi zannediyordum.
Unorthodox – Özgürlüğün Peşinde
Unorthodox: Bir Instagram hikayesinde görüp, tavsiye eder misin? Sorusuna aldığım olumlu yanıt ile başladığım ve bir solukta bitirdiğim mini Netfix dizisi. Unorthodox’u izlerken New York’un kalbindeki Manhattan’da katı köktendinci cemaatin varlığına, yaşam tarzına şaşırıyor, Etsy ile siz de özgürlüğün peşine düşeceksiniz.
BIG LITTLE LIES – Monterey Beşlisi
Big little lies finale sadece birkaç gün kaldı. Bu sezon ilk sezonki kadar keyif vermese de 6.bölüm sonu o kadar heyecanlı idi ki, eminim şanına yakışır bir son ile veda edecek ekranlara…
THE KOMINSKY METHOD – Yaşlanmanın İnişli Çıkışlı Yollarında Omuz Omuza
Her şey “O zaman şuraya bir de #TheKominskyMethod bırakalım” tweeti ile başladı. Canan’ın önerilerini zaten her zaman sevmişimdir. Tweet zincirinden de görebilirsiniz, ilk tepkim “Ne, Michael Douglas mı?” oldu ve listeme aldım. İlk bölümden sonra ara versem de diğer 8 bölüm su gibi akıp bitti. İşte izlenimlerim…
AFTER LIFE – Gidenlerin Ardından
“Günün birinde son yemeğini yiyip, son çiçeğini koklayıp, bir arkadaşına son kez sarılacaksın. Son kez olduğundan haberin olmayacak, o yüzden sevdiğin her şeyi tutkuyla yapmalısın işte… Kalan yıllarının kıymetini bilmelisin çünkü devamı yok.”
Hayattan alınacak derslere dair zincir mesajlar, mailer gelir ya… Onlardan birinden değil bu cümle. Arkadaş tavsiyesi ile bu hafta sonu bir çırpıda izlediğim 8 bölümlük After Life dizisinden…
Killing Eve – Seri Katilin Sevimlisi Olur mu?
Bu aralar en keyif alarak izlediğim dizi: Killing Eve. Dizi kategori olarak polisiye – drama olarak görülse de içine öyle güzel ve güzel olmasından öte abartısız komedi unsurları eklenmiş ki bir suikast izlerken kendinizi gülümserken bulmanız mümkün…
CASA DE PAPEL – En Sevilen de En Sevilmeyen gibi Aynı Darphanede
Bana göre de Casa de Papel’in yol hikayesi ‘Haydi heyecanlı bir soygun hikayesi çekelim. Hmm, ne olsun? Kahramanlarımız darphane binasını soysun. Yok hayır; darphane binasını ele geçirip para bassın’ temasından çok farklı… Yazının konusu en sevilen ve en sevilmeyen karakterler ama benim penceremden baktığımda en sevdiğim her karakterlerin derin bir hikayesi olması sanırım…