Çukur Finale doğru 6. Bölümü izledik. “Kesinlikle bitmeli artık!” diyen ben son bölümlerden o kadar keyif alıyorum ki Erdenetlerden sonra aile içi düşman temalı 5. Sezon olsa izlerim. (Şu an bu yazdığıma kendim inanamadım ^^)
İlk olarak büyük hayal kırıklığı ile başlayalım: Meliha’nın Sırrı.
Meliha: “Yamaç’a ne zaman söyleyeceksin?”
İdris: “Neyi? Nerden çıktı şimdi bu.”
Meliha: “Yamaç dün beni görmeye geldi. Bilmeye hakkı var. O diğerleri gibi değil, anlar. Konuş onunla, söyle…”
İdris: “Asla, asla söylemeyeceksin.”
Onca zaman ‘gizem’ yaratılan, kimselere söylenmeyecek, sadece Yamaç’ın anlayabileceği sır neymiş? İdris abisi Cumali’yi vurmuş. Eee? İdris’in vurduğu abi Cumali yaşıyormuş. Eee?
Efsun sesi ile okuyun: Hadi abi, hadi abi…
Diyelim ki bugün için İdris’in Cumali’yi öldürmek amacı ile vurduğu önemli olabilir ama o gün için ne önemi vardı ki?
Tam bir yıl önce bu blogda bir yazı yayınlanmış: Meliha’nın Sırrı. Tam 291 yorum var, teori düşünen beyin hücrelerimize yazık olmuş.
Göz atmanızı öneririm: ÇUKUR – Meliha’nın Sırrı
Günün sonunda, Emmi Cumali Amca’yı “söz uçar yazı kalır” cümlesi ile tehdit ediyor. Sonra yürek yemiş gibi tenhalarda dolanıyor. Tam da maskelinin devreye girmesi gereken bir durum var desenize… Adam az çok sevdiği torunu sayılan Karaca’ya acımamış, sana mı acıyacak Emmi Amca…
Ya annen ya ben…
Fragmanı bölüm fotoğrafları ile de birleştirince “maşallah dediğim 3 gün yaşamıyor” dedim. Malum, Efsun’un Sultan Hanım’ı kapıdan kovmasındaki olgun tepkisini, annesini eve davet etmeden bakışı ile Efsun’dan onay istemesini övmüştüm bir önceki yazıda. Ardından, Sultan Hanım eve girmiş, Yamaç’ın yine toplamış aileyi bir araya “affedeceksiniz” diyor – Cumali ile Vartolu’nun baş kahramanlar olduğu belli ama Sultan Hanım’ın da başı ile onay vermesi af beklediğinin bir göstergesi… Neymiş kısa kesitlerden sonuç çıkartmayacakmışız. Sahne içime epeyce içime sindi …
Efsuncum Kentcim, vay be…
Sultan Hanım ve saz arkadaşları eve girmiş, salona yerleşmiş. Kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Üst kattan gelen Efsun’un “O kadın bu evden gidecek, duydun mu beni” çığlığı ise tüm evi inletiyor. Yakışır ^^ Efsun’un Sultan Hanım’ın gelmesine yönelik “Sen çağırmasan, sen izin vermesen girebilir mi?” sorusu Yamaç’ın benzer soruyu Çağatay için sorduğu sadece benim aklıma gelmiş olamaz. “Pişman olmuş belli ki, baksana haline” diyor Yamaç ama Sultan Hanım’ın yüzünden tavrından pek de pişman olduğu pek de anlaşılmıyor.
“Pişman olduysa oldu, bana ne ya, bana ne? N’oluyor, biz üzülüyoruz yaptığımız şeyler af mı oluyor. Benim bildiğim bu şekilde çalışmıyor”
Affetmek büyüklüktür doğru ama bazı şeylerin affı olmaz. Bana göre Sultan Hanım’ın Efsun’u sokağa atmasının, hatta geçmişte torunlarına yaptığı eziyetlerin, Mihriban’ı kapıdan çevirmesinin affı olamaz.” Bu arada her ne kadar Salih’i sevsem de Kahraman’ı öldürmesinin affedilmesi, Akşın ile tek bir yüzleşme yazılmaması bana hep garip gelmiştir.
Efsun ile Yamaç arasındaki sihirli cümle: “benim için”. Efsun da Yamaç için en azından Sultan Hanım’ın ‘özür dilemesini’ duymak için salona iniverdi. Sultan Hanım Efsun’u gördüğünde yaralarını sakladı, kıyamam. İnsan özür dilemeye geldiyse Sultan Hanım gibi mağrur bir ifade ile mi oturur baş köşede. Sultan Hanım bırak özür dilemeyi -ki özür dilemeyi bildiğini zannetmiyorum, Efsun’un laf sokmalarına karşın sadece yüzünü kaçırabildi. Keyifle izledim, çok tatlı ^^ Yamaç’ın Efsun’un sözlerine tepkisine de aferin. Kollarını kavuşturmuş, ciddi bir tavırla squash (duvar tenisi) oynayan Efsun’u seyrediyor sanki…
Medet’in Feyyaz’ı dövmesi ile (pardon, Feyyaz’ın üzerine atması ile kendini savunması ile, Medet medeniyetsiz biri AŞK olsun) hareketlenen topluluk bir masa etrafında Yamaç önderliğinde toplanmıştı ki sürpriz… Eksik Vartolu ile tamamlandı. Kambersiz düğün olur mu? Olmaz!
Salih ile empati yapabildiğimi diğer bölüm yazılarında da yazdım. Beklentim büyük; Cumali Amca’nın gerçek yüzünü görmesi için de gözündeki perdenin de çekilmesi lazım. Salih’ciğime güveniyorum. İsyanına da hak veriyorum. (Cumali’nin onu Çukur’dan kovduğunu Yamaç’a söylemişti ama tam yeri gelmişken -ben seni korudum diyerek- biraz dram katarak anlatma fırsatını da kaçırmadı tabi… Yine de söyledikleri %100 doğru:
“Neticede bu ailenin günah keçisi benim. Siz birbirinize düşersiniz, suçlusu benim; bir araya gelirsiniz, düşman benim. Günah keçisi benim, benim işim ne”
Yamaç, pardon sadece Yamaç da değil, Koçovalı ailesinin lideri, ‘son sözümdür’ racon keseni Yamaç Koçovalı Efsun’un çıkışı karşısında -balon gibi söndü demek istemiyorum bu ağır olur ama yükselen sesinin nasıl kısıldığını fark ettiniz mi?
“O zaman sana ailenle mutluluklar Yamaç. Çünkü bazı suçların affı olmaz.”
Yamaç’ın Efsun’dan bir kez daha ayrı düşebileceği aklının ucundan geçmediği için Efsun’un böyle bir tepki verebileceğini düşünememesi normal. Efsun’un gerçek ailesi ile mutluluklar dileyip sahneyi terk etmesinde gözlerinde korkudan bir kez daha anlaşılıyor ki nice düşmanlar ile karşılaşsın; Yamaç’ın en büyük korkusu Efsun’u kaybetmek. Aldığı her nefes eğer yanında Efsun var ise anlamlı. Efsun varsa Yamaç var, yoksa… Bu nedenle Efsun’un söylediği “Ya annen ya ben” cümlesinin yanıtı şüpheye mahal vermeyecek kadar açık.
Ama günün sonunda kartlarımızı açık oynayalım. Yamaç ailesini elbette affedebilir. Ama hayatından 3 tam yılı çalan işkencenin ailesinin tüm fertlerinin “Efsun seni istemedi gitti.” yalanı ile başladığını da aklının bir köşesinde tutması lazım. Çok mu kindarım acaba? Diyelim ki içi acıdı ama aileyi bir arada tutma sebebi ile yine de affetti ama kendi de dile getirdiği üzere Efsun’u bunun için zorlayamaz, zorlamayacak da…
Elveda Kulkan Erdenet
Kulkan’a bu kadar kolay bir ölüm beklemiyordum açıkçası. Adam çatıdan düştü, hem de Efsun’un ayaklarının dibine. Böylece Efsun’un yıllar önce verdiği spoilerı canlı canlı izledik. Kulkan ölürken son gördüğü yüz Efsun’unki oldu.
Yamaç Kulkan’ın ölümünü bile göremedi. Üstelik Efsun’un “bu senin değil benim meselem” demesi aklımda deli sorular oluşturuyor, Efsun Yamaç’ın gördüğü işkenceden haberdar olmayabilir mi? Zindandaki o kısa konuşma dışında onca gün hiç mi konuşmadılar? Kulkan’ın Yamaç’a yaptıklarından sadece bizim haberimiz olacaksa bir tam bölüm boyunca -Aras Bulut İynemli’nin süper performansını izlemiş olmayı konu dışında tutarak – neden işkence izledik? Hikayedeki diğer karakterlerle olan gelişmelere ne faydası oldu? Kulkan’ın intikamı sadece Efsun’un meselesi değildi. Sonuç değişmeyecekti ama Kulkan’ın ölümünde Amca Cumali’nin maskelisi ve Efsun dışında Yamaç’ın da emeği olmalıydı.
Sonu bir hayal kırıklığı oldu ama Yamaç’ın silah tedarikinde yolunun Şenol’un kardeşi ile kesişmesini sevdim. Şenol Çukur yolunda, Yamaç için hayatını kaybeden nice isimden biri. Bölüm içinde anılması çok güzel oldu. Plan güzeldi güzel olmasına da Salih de Yamaç’ın sistemini az çok çözdü. Silah beklerken kutulardan çıkan kırmızı mendile karşılık, silah kutularından çıkan oyuncak gitarlara. Güzel hamle Vartolu. Bölüm sırasında sosyal medyada okudum, Yamaç toplu silah dağıtımı şovu peşinde olmadan silahları Çukur dışında dağıtsaydı sorun olmayacaktı… Ama olsun Çukur’un gerçek yüzünü görmesine vesile oldu ve Yamaç bir kez daha uğruna ne kayıplar verdiği Çukur ahalisinden darbeyi yedi.
Karaca’nın ölümünü özette bir kez daha yayınlamamalarını sevdim. Kalbim dayanmazdı. Karaca ölüme yürürken annesi ile vedalaşamadı demiştim ama kısmet rüyada imiş. Ayşe sabah olur olmaz soluğu Koçovalıların evinde aldı ama nafile… Çok geç… Karaca gitti, gittiği amca açıklayana kadar fark bile edilmedi. Amca Celasun’un peşinden gitti mizanseni yapsa da gerçekler bir gün ortaya çıkacak. Hem de Yasmin’in söylediği kurşun izini gördükleri ve kızcağızın ‘ölmemiştir değil mi?’ söylediklerini doğru olduklarını anladıklarında. Akın farkına varır gibi geliyor ama bakalım… Bu arada Yasmin’in -olası- ölümünde Yasmin’den çok Akın’a üzülürüm sanırım. Ama ben ölmez diyorum, ya siz?
Cumali Amca Cuma namazı çıkışında dilenecek gibi nasıl da acındırıyor kendini. Kabul, iki parti mal büyük para kaybı ama daha dün Vartolu sokak ortasında kız istemeye gidip milyon liralar saçıyordu, ne çabuk bitti kaynak? Efsun’un Erdenetlerin mal varlığı da cabası… Üstelik çocuk yok çocuk yok, ne yapacaksın bu kadar parayı be Cumali Amca, Yamaç’ın dediği gibi gözün toprağa yakın, torun sevme yaşındasın. Ama amaç belli, Çukur’u bahane edip Salih ile Yamaç’ı karşı karşıya getirmek. Kırmızı mendil, oyuncak silah çatışmasını izlemek keyifli olsa da hele bir Vartolu Kulkan’ın videosunu izlesin. (Şarjı bittiği için kapalı değil mi? Ee Yamaç’cım bir zahmet açıversen?)
Yazıyı büyük bir serzenişle bitireyim; yerli dizi yersiz uzun. Bunda hemfikiriz. Peki o yersiz uzun olan dakikaları flashback ile doldurmak mı çözüm?
Yazıyı Çukur reyting ile bitirelim; Diriliş Ertuğrul’un olmaması ile Çukur tüm kategorilerde zirvede: Total’de 9,42 reyting, AB’de 8,33 reyting ve ABC1’de 9,44 reyting ile 1. Finale doğru kaçan izleyiciler de geri mi geliyor dersiniz?
Göz atmanızı öneririz: Çukur Bölüm Yorumları