Yaz sezonunun tanıtımları geldiği andan itibaren en çok ilgi gören yaz dizilerinden biri olan Gizli Saklı ekran yolculuğuna başladı. 1.bölüm reytingleri; Total’de 3,29 reyting ile 6., AB’de 2,89 reyting ile 5. ve ABC1’de 3,62 reyting ile 4. İlk bölüm izlenimleri Gözde‘den… Keyifli okumalar ^^
Kısa bir süre öncesine kadar “Bu yaz hiçbir diziyi yorumlamayacağım.” diyen ben şu an bilgisayarımın başında bu satırları yazıyorum. ^^ Çünkü Gizli Saklı ilk ve tek fragmanıyla benim düşüncemi bir anda tersine çevirmeyi başardı. Üstelik itiraf etmeliyim fragmanı seyredene kadar dizi ilgi alanımda bile değildi. Ancak dizinin bize ne vaat ettiğini eksiksiz bir şekilde ifade eden fragmanını ve yazın çifti olabilecek kadar iyi bir çift olan NazMir’i gördükten sonra dizinin yayın gününü heyecanla beklemeye başladım ve çarşamba akşamı geçtim ekran başına.
Ben yaz dizisi veya asıl tabiriyle romantik komedi dizilerini diğer türdeki dizilere göre basit bulanlardan değilim. Aksine bu türün de yazması, çekmesi, oynaması bakımından oldukça zor olduğunu düşünüyorum. Genellikle konuları ve karakterleri birbirine benzese de Gizli Saklı içinde polisiye barındırmasıyla farkını ortaya koyuyor. Bu da diziye büyük bir alan açarak avantaja dönüşmüş. Dizi ilk bölümüyle oldukça dinamik ve akıcı bir iş sundu, tempo neredeyse hiç düşmedi. Bölüm süresinin 2 saati aşmaması da bunda rol oynadı, bence her bölüm bu civarda sürmeli. Ayrıca romantik komedilerin en önemli noktası uyumlu bir çifttir. Gizli Saklı’da çift uyumu müthiş olmuş. Ben şimdiden NazMir shipper oldum bile. ^^
Naz ve Pamir gerçekten de ilk tanıştıkları sahneden itibaren çok yakıştırdım ve birlikte sahnelerinde Sinem Ünsal ve Halit Özgür Sarı’nın karşılıklı enerjisi, sahne içindeki paslaşmaları çok yerindeydi. Naz ve Pamir bölüm boyunca didişip durmasından yana da hiç şikayetim yok. Didişip duran çiftleri severim, eğlenceli olurlar. Hatta sevgili oldukları zaman genelde bu didişmeler yerini tamamıyla romantizme bırakınca da üzülürüm.
Sinem Ünsal’ı ilk olarak Siyah Beyaz Aşk dizisi ve ardından Kızım dizisinde seyretmiştim. Daha o zamanlardan yeteneği ve güzelliğiyle dikkatimi çekmişti. Naz ile de ilk bölümden bütünleştiğini düşünüyorum. Naz o kadar sempatik biri ki ilk bölümden onu ve tatlı gülüşünü sevdim. Ben de onun gibi en yakın arkadaşı annesi olan biriydim ve bu da onunla empati kurmamı kolaylaştıran bir etken oldu. Ayrıca Naz’ın güçlü bir kadın karakter olması ve kendini asla ezdirmemesi de onu alışık olduğumuz yaz dizisi başrollerinden ayırıyor. Genellikle erkekler tarafından tercih edilen bir mesleği tercih edebilecek bir cesarete sahip olması, mesleğinde başarılı olması, Özellikle Pamir’in “ben” vurgusunu sık sık “biz” diye düzeltmesi, onun karşısında kendisinden bu diye bahsetmesine ısrarla karşı çıkması dikkatimi çekenlerden.
Halit Özgür Sarı’yı ise bugüne kadar birçok projede yer almasına rağmen ilk defa seyrediyorum ve kendisini çok sevdim, çok sempatik biriymiş. Ama Pamir için aynı şeyi şimdilik söyleyemem. Pamir bayağı gıcık bir karakter, oldukça da egolu ama şunu da belirtmeliyim biz onu henüz neredeyse hiç tanımıyoruz. Naz’ın ailesi ve çevresini gördük, yani özel hayatına da biraz hakim sayılırız ama Pamir’i sadece iş hayatında gördük. Yalnız illa tek gecelik ilişkiler yaşayan bir erkek olduğunu da vurgulamak zorunda mıydınız bilemiyorum. Tek tabanca takılan ve aşka kapalı her erkek böyle olmuyor.
Tardu Flordun’u ekranda görmeyeli bir hayli uzun zaman olmuştu. En son birkaç bölümünü seyrettiğim bir dizisini hatırlıyorum ancak o günden bugüne bir hayli kilo almış ve çok değişmiş. Başta fragmanda onu tanımakta güçlük çektim. Karadenizli bir silah kaçakçısı olan Tarık Koşuoğlu karakterinde hiç sırıtmamış, hatta karakterin istediği zamanlarda yaptığı Karadeniz şivesinde de hiç fena değil. Beni iş adamı görünümlü bir mafya olduğuna ikna etti. Eşi Nehir’i oynayan Ece Dizdar’la da uyumlu bir çift olmuşlar. Ece Dizdar çok uzun yıllardır ekrandan tanıdığım bir isim, kendisini ekranda görmeyi seviyorum. Sinem Ünsal ile de Siyah Beyaz Aşk’tan sonra yeniden aynı projede karşılıklı rol almaları detayını da hatırlatmak isterim. Nehir oldukça girişken ve arkadaş canlısı bir kadın. Belli ki aslında yeni komşusu Yaz’ı daha ilk günden evine davet edebilecek kadar da yalnız. Naz’ın ona Yaz olarak yakın olma görevini Nehir’in bu kucaklayıcı hali sayesinde başarıyla yerine getireceğinden eminim. Aileden teyze oğlu Adem karakterinin de seyirliği keyifli, ancak Tarık’ın kardeşi Tufan’ı hiç sevemedim, üzgünüm.
Şebnem Dönmez’i seyretmeyi özlemişim. Ancak canlandırdığı Aynur’un takıntılarının törpülenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bölüm boyunca kaç kez kızının hemşire olmamasına vurgu yaptı sayamadım. Bir de Naz’a aşırı düşkün ve bu düşkünlüğü ne yazık ki kontrolcülüğe varmış. Artık onun bir yetişkin olduğunu kabullenmesi ve ömür boyu kanatlarının altında olamayacağını kabullenmesi gerekiyor. Şinasi Yurtsever yetenekli bir komedi oyuncusudur ancak Namık devamlı boş konuşan, her şeye bulaşan insanlar vardır ya, öyle biri imajı çizdi bana. Naz’ın gizli görevde olduğu sitenin güvenliğinde çalışmaya başladığına göre yakında Naz’ın aslında Londra’ya gitmediğini öğrenecek ve sırdaş dayı olarak bize daha keyifli bir seyirlik sunacaktır.
Naz ve Pamir’e görevlerinde yardım edecek Talat rolündeki Bülent Emrah Parlak’ı dizide çok daha sık görmek isterim. Kendisi çok iyi bir komedyendir. Yalnız her yerden çıkıp dururken yakayı ele vermese iyi. Sadullah Amir, yeteneğine güvendiği Naz’ı Pamir’e karşı asla ezdirmeyişi, onu savunması ve babacan görünümüyle gönlümü çaldı. Sitenin yöneticisi Namık ve eşi de dizinin komedi ayağında önemli rol oynayacaklar gibi duruyorlar.
İlk bölümde en sevdiğim sahneler Naz ve Pamir’in bir tesadüf sonucu tanışması, Yaz ve Levent olmaya hazırlandıkları anlar, onları Yaz ve Levent olarak ilk defa gördüğümüz, oyunun başladığı sahne ve ve komşularla akşam yemeği sahnesi oldu. Elbette üç ay dolmadan Naz ve Pamir’in birbirlerine aşık olacaklarını biliyoruz ancak bu aşkın gelişimi nasıl olacak, ilk kim aşık olacak, ilk kim diğerine açılacak ve gerçek aşk başladığında neler yaşanacak bunlar tam bir soru işareti. Ancak karı koca rolü oynarken, sık sık temas ederken, el ele tutuşurken aşka düşmeleri için çok bekleyeceğimizi de sanmıyorum.
NazMir’in ilk bölümden deşifre olmalarını hiç beklemiyordum, güzel bir ters köşe oldu ve oldukça merak uyandırdı. Pamir’in uyarısına rağmen Naz’ın silahı kolay bulunabilir bir yerde bırakması büyük bir hata ve Naz bu hatayı yapacak birine hiç benzemiyor. Acaba bu Tarık’ın çevresinden birinin eve gireceğinden emin oldukları için yapılmış bilinçli bir hareket olabilir mi? Sonuçta Pamir eve girip girmediklerini anlamak için de bir plan kurmuştu.
Naz ve Pamir’in Yaz ve Levent olarak yan komşularına akşam yemeğine gitmek için hazırlandıkları sahnedeki şarkı seçimi olan Çayelinden Öteye’ye bayağı güldüğümü söylemek isterim. Sanıyorum yan komşularımız Karadenizli diye tercih edilmiş ama sözler girdiği andan itibaren sahnenin atmosferi bozuldu. Bunun haricinde dizinin müziklerini çok sevdim, diziyle ve sahnelerle çok uyumlu melodilerdi. Mert Oktan oldukça başarılı bir iş çıkarmış. Naz’ın Yaz halinin stilini ve kıyafetlerini çok beğendim, kim hazırlıyorsa ellerine sağlık. Sinem Ünsal’ın güzelliğine güzellik katmış.
Yeni bölüm fragmanını sevdim. Yine eğlenceli bir bölüm olacak gibi. Bizimkiler deşifre olduklarının farkında değil gibi görünüyorlar. Tabii yine birbirlerini yiyip duruyorlar. Bakalım önümüzdeki bölümde başka neler yaşanacak? Ben bundan böyle her çarşamba akşamı Gizli Saklı için ekran başında olacak ve bu hikayenin takipçisi olacağım. Umarım uzun soluklu bir yolculuk olur.
Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler Gizli Saklı ilk bölümü nasıl buldunuz?
Gizli Saklı ilk bölümde çalan şarkılar: Çayelinden Öteye – Neşe Karaböcek
