İzledim

BİR ZAMANLAR ÇUKUROVA – Tüm Çukurova Bilsin Ki

Bir Zamanlar Çukurova geçen hafta kazandığı AB grubunda ki zirveyi bu hafta geri teslim etse de Total’de iki haneli reytinglere ulaştı. 69. Bölüm reytingleri Total’de 10.52 reyting ile 1., AB’de 7.01 reyting ile 2., ve ABC1’de 9.71 reyting ile yine zirvede.  Bölüm analizleri konuk yazarım Gözde ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar ^^

(For my foreign followers, please go to select language section for google translate. On the top right side of the screen for desktop, Last line on the hamburger menu bar for mobile)

 

Bu bölüm yazısında önce kime sövsem acaba? Züleyha’ya, Yılmaz’a, Demir’e, Müjgan’a, hepsine kızgınım.

 

 

Züleyha’ya kızgınım. Bölüm boyunca Yılmaz ile Demir’e atarlanıp durdu. Onların boyuna Adnan için kavgaya tutuşmalarına tepki göstermekte haklı. Ama Adnan’ın başına gelenlerden ikisini birden suçlamakta haksız. Yılmaz ne yaptı yahu? Bunun sorumlusu silahını komodinin üzerinde unutan Demir değil mi? Daha kısa bir süre önce Yılmaz kendisini hayatından çıkartacak diye intihara kalkışırken, devamlı onu Demir’le bir tutmasına, daha yeni boşanmak isterken yapılan toplantıda bu konudaki istediğini net bir şekilde dile getirmemesine kızgınım. Yılmaz oğlunu görmek isterken buna engel olan Demir’e kızmalıydı sadece, Yılmaz’a değil. Yılmaz’dan asla vazgeçemezsin, nasılsa yakında tekrar barışırsınız, keşke ona böyle haksızlık etmeseydin.

 

 

Yılmaz’a kızgınım. Züleyha’ya söz verdiği halde ona sormadan konağı basıp Demir’e silah çekti. Ama böyle bir durumda başka türlü davranacağını kimse beklememeli. Özellikle o yıllarda erkek evlat sahibi olmak çok kıymetliydi, sünnet töreni de. Erkekliğe adım atmak olarak görülüyor ya… Ama Demir’in bütün kışkırtmalarına karşı sakin kalamadığı için kızgınım. Demir’in basın toplantısı düzenlediği gün de yine fevri davranıp konağa gittiği için kızgınım. Müjgan’a kızgın olsa da boşanmayı kabul etmesi için daha yumuşak davranmadığı için kızgınım.

 

 

Demir’e çok kızgınım. Sünnet yapmaya kalkışıp Yılmaz’ı kışkırtması çok yanlıştı. Resmen savaş çıkarmaya çalıştı. Onun büyük ihmalkarlığı yüzünden küçücük çocuk az kalsın ölüyordu. Hastanede Yılmaz’ın oğlunu görmek hakkı olmasına rağmen onu oradan uzaklaştırmaya çalışmamalıydı. Yılmaz’la her karşı karşıya geldiğinde önce parlayan Demir. Züleyha onu asla sevmeyecek olmasına rağmen sırf Yılmaz’a gitmesin diye boşanmayı kabul etmediği için kızgınım. O evde Adnan da Leyla da sağlıklı bir çocukluk geçiremez ki.

 

 

Müjgan’a kızgınım. Adnan’ı kaç aydır bilmesine rağmen bu gerçeği Yılmaz’dan saklamadı mı? Bir de hala yalan söylemiyor mu yeni öğrendim diye? Saklamasındaki asıl sebep bunu öğrenince Züleyha’ya gitme ihtimali değil miydi sanki? Yılmaz’a açıklama yaparken söyledikleri doğru, ancak eksik değil miydi? Kabul ediyorum, bu ihtimal olmasa da böyle bir gerçeği bilip söylemek çok zor. Züleyha bile kan çıkmasın diye saklamadı mı senelerce? İkisinin yerinde de olmak istemezdim. “Ben Müjgan olsam hemen söylerdim.” diyemem. Nazire’ye de aferin, Müjgan yeni öğrendiği yalanını söylerken çok güzel bozdu onu ve Behice’yi. İyi ki içerde konuşurlarken kapıdan duydu. Ağzına sağlık Nazire. Onca zamandır Behice’den çok çektin, intikamını tek seferde almış oldun.

 

 

Yılmaz’a Müjgan’a söylediğini yalanlar için kızıyorum ancak Müjgan da masum değil. Bu dizide zaten çocuklar hariç masum, günahsız kimse yok neredeyse…

 

 

Adnan’ın kendini vurmasından iyileşmesine kadar geçen sürede Züleyha, evladını kaybetme korkusu yaşayan bir anneyi o kadar güzel canlandırdı ki, Hilal Altınbilek’in oyunculuğunu muhteşemdi. Züleyha’yı resmen oynamadı, yaşadı sanki. Nedense bana Yılmaz’ın da Demir’in de baba olarak duygusu yetersiz geldi. Üzüldüklerini gördük ama Züleyha kadar içlerinin yandığını hissedemedim. Adnan içeriye ilk alındığında kan grubunu sorduklarında Yılmaz’ın bilemeyişine, cevap versin diye Demir’e bakışına çok üzüldüm yalnız. Evladına ait bir bilgiyi bilememek, bu hakkın senden alınmış, çalınmış olması çok acı. Bir de geceleyin Adnan’a odanın camından bakması ve Adnan’ın onu fark edip dikkatlice baktığı sahnede de çok üzüldüm. Büyük bir kaza atlatan ve kurtulan oğluna dokunamadı. Halbuki daha yeni hasretle kavuşmuştu. Tabii Demir yanına giremese de rahat, nasılsa Adnan’ın hastaneden çıkıp geleceği yer onun yanı.

 

 

Keşke Demir’in üzüntüsüyle birlikte silahını komodinin üzerinde bıraktığı için vicdan azabını görseydik. Yılmaz bunu dile getirdiğinde mahcup olsaydı. Ama bunun aksine sürekli Yılmaz’ın orda bulunmasından rahatsız, kavgacı bir Demir gördük.

 

 

Müjgan’ın bir hekim olarak ameliyata girmek istemesi doğal, Züleyha’nın üstüne yürümesi de. Ama Müjgan’ın bu konuda iyi niyetinden zerre şüphe etmedim ben. Behice’ye de belirttiği gibi oğlunun, Kerem Ali’sinin ağabeyi Adnan, nasıl onun kötülüğünü ister. Daha önce de küçük konağın bahçesinde taş yuttuğunda çıkartması için yardım etmemiş miydi?

 

 

Hünkar ve Demir sonunda barıştılar. Hünkar’ın onu çabuk affettiğini düşünenler var. Ancak Hünkar oğlu için kendinden vazgeçmiş, onun için onca şey yapmış, ona aşırı bağlı ve asla kimseyle paylaşmak istemiyor. Barışıp sarıldıklarında “Sen benimsin.” demesi de bunun göstergesi. Önce hastanede, sonra evdeki sahnelerinde Demir’i sevmeyen ben bile duygulandım. Senaristler geçmişte ne yazdıklarını unutmamış şükür. Hünkar boşanmak istediğinde Adnan’ın annesiyle kendisine ev tutacağını, Demir için bu evliliğe katlandığını, savaştığını anlattı. Hünkar, Sevda konusunda haklı. Evet, ortada bir mektup, bir vasiyet var ama Demir’in Sevda’ya bu şekilde sahip çıkması çok abartılı, Hünkar’a yani annesine büyük saygısızlık.

 

 

Ama yine de Sevda’nın hem kendi evladını kaybetmiş hem de Demir’i onun yerine koymuş bir kadın olarak barışmalarına, onun artık kendisiyle kalmayacak olmasına üzülmesini normal karşıladım. Yine yapayalnız kaldı… İnşallah kaybettiği evladına kavuşur.

 

 

Hünkar ile Fekeli artık nerdeyse her görüşmelerinde sadece iki aile arasındaki sorunlarından konuşur oldu. Hani sevdalarının peşinden gideceklerdi? Birazcık da aşklarından, karşılıklı hislerinden konuşsalar, birbirlerine güzel sözler sarf etseler olmaz mı? Hatta mümkünse yeniden bir evlilik teklifi gelse de bu defa nikah masasında görsek onları. Vahide Perçin diziden ayrılacak madem, bari son bölümlerinde bu çifti sevenlerin yüzü gülsün.

 

 

Aileler bir araya gelip karar alsın diye yuvarlak masa toplantısı düzenlemeleri de komikti. İki aile bir aradayken Müjgan’a ve Demir’e boşanma tavsiyesi verip, kabul ettiklerini duyacaklarına cidden inanıyorlar mıydı? ^^

 

 

Meğer Yılmaz, kaçma planları yaparken elindeki her şeyi Hünkar’a satmış. Yalnız Hünkar’ın tapuları saklamadan önceki hali bir tek beni mi işkillendirdi? Neden zafer kazanmış edası vardı? Yılmaz da paraları, pasaportları kazdığı bir çukura gömdü. Yılmaz toprağı kazarken Demir için mezar kazdığını sanmayan var mı acaba? Paraları bankaya bu satış ortaya çıkar diye yatırmamıştır. Kulübeden de çalınma riski var, gömmek mantıklı. Umarım onu gözetleyen biri yoktur. Eğer Hünkar ölürse bütün bu mallar Demir’e kalır, Yılmaz küçük konağa da girip çıkamaz.

 

 

Sahte Fikret hakkındaki gerçeği bu bölümde de öğrenemedik. Hala pek çok ihtimal havalarda uçuşuyor. Ona ait pasaportları bulan Behice de henüz harekete geçmedi. Şu an gündem yoğunken bekleme kararı çok doğru. Arada kaynamasın böyle bir bomba. Ne planladığını cidden çok merak ediyorum.

 

Bir Zamanlar Çukurova Fikret Kim?

Fekeli’nin aile özlemi o kadar büyük ki hemencecik kucak açtı elin adamına. Keşke o da Behice gibi biraz şüphe duysaydı. Şimdi elimizdeki bilgilere bir kez daha göz atalım:

Kesin olanlar:

1-Gerçek adı Tahsin Ölmez
2-Gerçek Fikret Fekeli değil ancak onu tanıyor, ona ait bazı detaylara hakim.
3-Adnan Yaman ve Demir’e öfke duyuyor.

İhtimaller:

1-Ankaralılar’la bir bağlantısı olabilir.
2-Gerçek annesi Sevda Çağlayan olabilir.
3-Babası Adnan Yaman olabilir.
4-Anne ve babasından Adnan Yaman yüzünden ayrılmış olabilir.

 

 

Bu bölümde Sevda ile eş zamanlı pastanede bulundukları sırada, aralarında bir bağlantı olduğunu fikrine yeniden kapıldım. Genelde dizi ve filmlerde birbiriyle bağı olan kişilerin aynı yerde aynı anda bulundukları sahnelere rastlarız. Fikret’in o esnada ciddi bir şekilde mektup yazması, telefon kulübesinde gizemli konuşmalar ve Fekeli’ye pusu kurulduğunda onunla gidip onu koruması hep şüpheli hareketler. En son onlara pusu kuran adamların peşine düşmüştü. Sahnenin devamında o adamlarla yaptıkları planlar hakkında konuştuğunu göreceğimizi düşünüyorum. Aksi ters köşe olur. Yalnız Furkan Palalı’yı aksiyon sahnesinde çok beğendim ben. Silahı tutuşu, ateş edişi çok çok iyiydi.

 

 

 

Hastanede Adnan yaşayacak mı bekleyişi devam ederken araya giren Haminne, Fadik, Raşit sahneleri bir beni mi rahatsız etti? Dizinin genelindeki üzüntü modundan sıyrılalım diye yazıldı bu sahneler muhtemelen ama duygudan fazla çıkmaya sebep oldu kendi adıma. Yalnız Fadikçiğim senin Haminne’nin ve Leyla bebeğin başında durman gerekmiyor mu? Ya da birine bunu yapmasını tembihlemen? Herhalde Saniyeler eve dönene kadar Leyla beşiğinde ağlamaktan helak olmuştur. Yalnız Haminne’nin kaybolmasıyla başlayan bu süreç, Saniye’nin Fadik’i Raşit’ten hamile sanmasıyla sonlanmasa iyiydi. ^^ Bakalım Haminne’nin bilezikleri ve takılarının çalınması kimin başına patlayacak?

Züleyha ile Yılmaz’ın sırrını bu zamana kadar nişanlısı Çetin’e bile söylemeyen Gülten’e bravo valla. Keşke hepimiz sır tutmakta bu kadar becerikli olabilsek valla. Bunca olay arasında düğün derdine düşerlerse evlenmek için daha çok bekleyecekleri belliyken gidip nikahlanma kararları da çok yerinde Gülten ile Çetin’in. Bari onlar kavuşsun da azıcık mutlu olalım. Bir de evleriyle ilgili aldıkları karar da muazzam. Sadece çocuk olan değil, hiçbir eve silah girmemeli. Adnan’ın başına gelenler ortada.

 

 

 

Bölümün son sahnesi bölüm boyunca olan tüm sinirimi, tüm kızgınlığımı alıp götürdü. Hiç beklenmedik, muhteşem bir bölüm finaliydi. Demir, gazetecileri çağırıp konağın bahçesinde Adnan’la birlikte basın toplantısı düzenledi. Ve herkese Adnan’ın öz babasının Yılmaz Akkaya olduğunu açıkladı.

“Oğlum Adnan’ın öz babası Yılmaz Akkaya’dır.”

Doğrusu Demir’den hiç beklemezdim bunu yapacağını. Ama tabii bütün Çukurova bu konuyu konuşup durunca mecbur kaldı. Acaba o esnada Yılmaz, Adnan’ı görmek için orada olmasaydı da yine gerçeği söyler miydi? Bence evet. Çünkü o yapmasa bunu pekala Yılmaz yapabilirdi. Yılmaz’dan önce açıklayarak puan toplamak isteği ortada. Demir asla plansız bir şey yapmaz. Mutlaka bir çıkarı vardır. Peki şimdi Yılmaz varken rahat rahat yalanlar atabilecek mi? Resmen bir babadan evladını çaldı. Ona sahip çıkmak, sevmek, emek vermek falan hikaye. Adnan doğduğu gün Yılmaz’ı vurup nehre attığını hiç unutmayacağım. Koskoca 3,5 yıl adamdan çocuğunu çaldı, Züleyha söylemeseydi bir ömür boyu çalacaktı. Oğlu babasını düşman belleyecekti. Kardeşi Kerem Ali’ye hiç kardeşim diyemeyecekti. Kimse bana bu konuda Demir’i savunmaya kalkmasın.

 

Yayınlanan fragman çok iyi ancak hiç görmemeyi tercih ederdim. Uzun süredir ortaya atılan “Hünkar, Behice tarafından bıçaklanarak ölecek.” iddiası doğru görünüyor. Ölüm şekline kadar setten bilgi sızması ve bölümler önceden Vahide Perçin’in ölerek diziden ayrılacağının haber yapılması bence hiç doğru değil. İnsanda zerre merak duygusu bırakmıyor. Fragmanda diğer dikkat çeken şey bölüm yazısında dile getirdiğim gibi Fekeli’nin Hünkar’a evlenme teklif etmiş olması ve Züleyha’nın Yılmaz’a onu Adnan’dan ayırdığı için tepki göstermesi. Yılmaz, gerçekten Züleyha’ya bunu yapmış olabilir mi? Yoksa bütün bunlar bir oyun mu? Gördüğümüz konuşma sırasında biri onları gözlüyor olabilir mi?

Tweet’leriyle yazıma renk katan yeşildeniz , La TURCA , Neşe‘ye çok teşekkürler.

 

Bir Zamanlar Çukurova dizi yorumları için  İzledim / Bir Zamanlar Çukurova  kategorisini ziyaret edebilirsiniz.

 

Bir Zamanlar Çukurova Fragman

Noel Pazarları
AVRUPA – En Güzel Noel Pazarları
sığacık ada masalı
SIĞACIK SEFERİHİSAR – Ada Masalı’nın Çekildiği Yer, Nam-ı Diğer Kırlangıç Adası
Alaçatı Tatil
ALAÇATI – Sanki Ege’de bir Vaha
gezdim gördüm san diego
AMERİKA – San Diego
Mekanlar Tarifler
Sütlü Tatlı
Yılbaşında Yapabileceğiniz 5 Şahane Sütlü Tatlı
LONDRA – Londra’da Öğleden Sonra Çayı
künefe
Bir Değil İki Değil Çok Çeşitli Künefe
Şimdiki Aklım Olsaydı (Si lo Hubiera Sabido)
ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI (Si lo Hubiera Sabido) – Ne Dilediğine Dikkat Et!
Poldark
POLDARK – Korkunun, Umutsuzluğun ve Sevginin Derinliklerinde
Poldark
POLDARK – Eve Dönüş
liar yalancı
LIAR (Yalancı) – İki Taraf Tek Doğru
bergen
BERGEN – Bir Tek Şarkı Söylerken Utanmadım Ben
romantik komedi filmler
Latte Kıvamında Romantik Komedi Filmleri
Yarına Tek Bilet Elle Çekim
YARINA TEK BİLET – Belki de Karşılaşmalar Tesadüf Değil Kaderdir
BİZ BÖYLEYİZ – Olsaydı Nasıl Olurdu?
Deli Bayramı
DELİ BAYRAMI – Kim Akıllı Kim Deli, Nasıl Ayırt Etmeli?
evlat oyunu
EVLAT – Her Şey Çok Zor
übü hep übü
ÜBÜ HEP ÜBÜ – Übülük Müessesesi Üzerine
yaşamaya dair
YAŞAMAYA DAİR – Yaşamayı Ciddiye Alacaksın
Copy link
Powered by Social Snap