İzledim

BABA – Ben Kaybetmem Misliyle Kazanırım

Baba 14. bölüm ile sezon finaline hazırlandığımız bir bölüm izledik. Bölüm reytingleri ise Total’de 3,87  reyting ile 5., AB’de 4,15 reyting ile 4. ve ABC1’de 4,70 reyting ile 3. oldu. Bölüm yorumu Gözde‘den… Keyifli okumalar ^^

 

Geçen haftaki yazıda bölümdeki Kadir ile İlhan arasındaki çatışmanın içi boş, suni olduğunu; İlhan’ın beyinsiz gibi ortalarda dolandığını defalarca vurgulamıştım. Bu hafta yine aynı anlamsız çatışma devam etti ve Kadir’in de tüm davranışlarıyla beyinsiz İlhan’dan bir farkı kalmadı. Ben iki zeki adamın arasında bir iş birliği oluşmasını isterdim, o olmayacaksa da altı çok daha dolu bir çatışma seyretmeyi. Ama sağ olsun senaristimiz bu konuda beni yine hayal kırıklığına uğrattı.

Baştan söyleyeyim İlhan’ın Kadir’i iki kez öldürme girişiminde bulunmasının savunulacak bir yanı yok. Hatta İlhan adam öldürmeye teşebbüsten hapse de girse üzülmem, cezasını çeksin derim. Kadir, İlhan’ın bu yaptıkları karşısında sessiz kalsın da demiyorum, ancak bambaşka bir yoldan gitmek yerine neden bu yolları seçti? Birini öldürmekle suçlansam önce katili bulmak için bir yol denerdim. Böylece kendimi de temize çıkartırdım.

 

 

Kadir haklıymış Büşra en akıllıları. Baktı ağabeyiyle kocasını birbiriyle savaşmaktan alıkoymanın başka bir yolu yok, katili bulabilmek için bir yol aradı. Benim anlam veremediğim şey şu: Polisler aynı güvenlik kamerası görüntülerini seyrettiler ama kim olduğunu bilmeseler de otele giren hırpani kılıklı bir adamı fark edip de bu kim diye araştırmadılar, öyle mi? Peki polisler neden bir kez de İlhan ve Büşra ile bu kayıtları seyretmediler? Belki onların fark etmediği, ancak bizimkilerin dikkatini çekebilecek bir şey olurdu tıpkı şimdi olduğu gibi. ( Böyle bir prosedür yok mudur bilmediğimden soruyorum, yanlış anlaşılmak istemem.)

Şu an Ferit Karaçam’ın katili Ahmet gibi görünüyor. Peki Ahmet bunu direkt kendiliğinden yapabilecek cesarete sahip mi? Bir azmettiricisi olabilir mi? Bunu kaçıncı dile getirişim bilmiyorum ancak katil Ahmet ise neden bu konuda boş gizem yapıldı? Allah’tan Büşra Ahmet ile köşkün bahçesinde karşılaştı da orada güvenlik görevlileri ve Ceyhun olduğu için Ahmet Büşra’ya bir zarar veremez. Katil o ise itiraf edeceğini de asla düşünmüyorum. Benim için ufak da olsa hala olay anını görüntüleyen kişi olma ihtimali devam ediyor. Ayrıca bu yolda Büşra’nın yoldaşı Elif’e de teşekkür etmeliyiz. Büşra otelin müdürüyle Elif gibi sert ve tehditkar konuşup o görüntüleri seyretmeyi başaramazdı.

 

 

Kadir, İlhan’ı cezalandırmak için anılarıyla dolu Karaçam köşkünü yaktı diye başta bayağı üzülmüştüm. Çünkü İlhan’ın annesiyle anıları olmuştu o evde. Ama sonra Ferit deyyusuyla anıları olan ev yanıp kül oldu da Ferit’in ona yaşattığı Cehennem’in izleri silindi diye memnun oldum. Hem güzel anılar yaşandığı mekan kül oldu diye silinmez ki. Çünkü o anılar hafızamızda, kalbimizdedir, nereye gidersek bizimledir. O anıları düşünüp gözümüzün önüne getirmemiz yeter. İlhan şimdi ona gerçekten aile olacak kadınla bambaşka bir evde yeni anılar yaratacak kendine. Yepyeni ve güzel anılar, Cennet’te gibi hissettirecek anılar. Yeter ki yarası kabuk bağlasın, yeter ki biricik sevdiğine gözlerinin önünde babasının hayaleti olmadan eskisi gibi aşkla baksın.

 

Kadir’in Verdana’nın sunucularını nasıl bozduğunu hatırladıkça İlhan gibi gülüyorum. Koskoca elektrik elektronik mühendisi adam gidip ana bilgisayara işemiş yahu. Çişle holding çökerten ilk adam olarak tarihe geçti. ^^ Sayesinde bölümün devamında sitcom seyreder gibi gülüp durdum istemsiz. Ayrıca İlhan sen o Vedat’ı kov. Ondan sağ kol değil, sağ el serçe parmağı bile olmaz. Sen takip edilmesini buyurmadın diye Kadir’i takip ettirmemek kaçıncı seviye bir ahmaklıktır? O şirketteki güvenlik açığına hiç girmeyeyim. Koskoca sunucuların olduğu odanın giriş kartı nasıl giriş kapısındaki güvenlikçide olabiliyor? Nasıl temizlikçi kılığındaki biri de olsa herhangi biri gece gece elini kolunu sallaya sallaya bütün katları gezebiliyor? O şirkettekilerin hepsi beceriksiz, hepsi geri zekalı. Hiç senin gibi eskiden zeki bir adamın şirketine yakışıyorlar mı? Yalnız yiğidi öldür hakkını yeme, çiş sayesinde de olsa Kadir’in yaptığı şey alkışlanacak cinsten. Resmen bir bölümde suç dehası olup çıktı. Ama keşke katili bulmak ya da yeğenlerimin hakkı var dediği şirketteki haklarını Servet’ten geri alabilmek için bu kadar çaba harcayıp bize zekasını gösterseydi. Öncesinde kullanmadığı zekası sayesinde hisse senetlerini Servet’in ellerine verdiğini saymıyorum bile. Ne yani Burak şirkette diye yeğenlerinin hakkı korunmuş mu oluyor? Servet’in olan şirket nasıl yeğenlerine kalıyor bir kere? Kalsa kalsa Kübra’ya kalır yani. ^^ Kadirciğim düşünme yetini de mi kaybettin? Acilen o hisselerin sadece Emin veya dört kardeşin üzerine geçmesi gerekiyor ama sen bunu hiç önemsemiyorsun.

 

 

“Uzun uzun düşündüm. Kardeşimden başka kimsesi olmayan bir adamı nasıl vururum diye. İtibarıyla vururum, bir. Anılarıyla vururum, iki. O çok sevdiği paracıklarıyla vururum, üç.”

 

Kadirciğim sen çok Yeşilçam filmi seyrettin galiba. ^^ Çatıya çıkıp paraları yere saçmayı ben bir tek Yeşilçam filmlerimizde görmüştüm. Kusura bakma İlhan’dan intikam almak için yaptığın ilk 2 hamleni beğendim, helal olsun dedim ama bu hiç olmadı. Kasadaki paraları aldın, yani hırsızlık yaptın, bir de üzerine bu paraları bir uyuşturucu mafyasına verdin. Yani bu paralarla birçok insanın uyuşturucuyla zehirlenmesine vesile olacaksın. Bankaya parasını yatırıp birikim yapan onlarca insanın, Verdana’da çalışıp ekmek parası kazanan insanların hakkına girdin, hatta İlhan’ın eşi olan kardeşin Büşra’nın da hakkına girdin, yani kul hakkı yedin. O paralar sadece İlhan’ın kişisel serveti değildi. Hani sen dindardın, Allah’a inanıyordun? Hani hırsızlık, kul hakkı yemek günahtı? “Allah’ım sen affet.” deyince yaptıkların affediliyor mu? Bu yaptığın yanlış senin karakterini yerle bir etti. Ne farkın kaldı İlhan’dan? O bina tepesindeki pişmiş kelle gibi gülüşün bile İlhan’ın gülüşüne benziyordu, gülüşüne kadar birbirinize benzediğinizi ispatladın.

 

 

Burak, Kadir’e İlhan’dan intikamını alma konusunda gayet güzel akıl verdi, zeki bir adam imajı çizdi ve Kadir onun açtığı yol sayesinde İlhan’a son darbeyi indirebildi. Benim anlamadığım bu kadar zeki bir adam nasıl olur da hisseler konusunda hiç kimseyi uyarmaz? Türkiye’nin en genç CEO’su olabilecek kapasitede bir adam nasıl olur da şirketin Servet’in eline geçmesine engel olabilecek tek bir adım bile atmaz? Belki Emin’i uyarmıştır, o da yine onu kale almamıştır ancak Emin hastalandıktan sonra bu durumu Kadir’e iletebilirdi. Ayrıca Firuz ev mi değiştirdi de Burak sanki o evi daha önce hiç görmemiş gibi konuştu? Kadir ile Burak, Firuz’un evine daha önce de birlikte gelmişlerdi. Her şeye rağmen Kadir ile Burak dostluğunu seviyorum ama keşke Burak da Kadir’i İlhan’a yapacağı son hamlede onu durduran, aksine katili bulmasını tavsiye eden bir dost olsaydı.

 

 

Bu paraları çalma meselesi dönüp dolaşıp Kadir’i bulacak gibi geliyor bana. Hem birlikte hem ayrı ayrı gerçekleşebilecek ihtimaller geliyor aklıma. İlk ihtimal İlhan şirketi soyulduğu için Kadir’i ihbar edebilir. Bu durumda Kadir de Firuz’un adını verir ve Firuz aileye kötülük yapar, ailedeki torun kuşağından biri ölür. Tabii direkt Kadir, İlhan’dan bağımsız da Firuz’u ihbar edebilir ve bu ölüm olayı yaşanır. Bu da Kadir’in Emin’e “Kimseye zarar gelmeyecek söz veriyorum.” sözünün de boşa söylenmemiş olduğunu ispatlar. Genelde böyle sözler verildiğinde tam tersi olur malum. İkinci ihtimal Ornaz Holding’in başına yeniden aileyi temsilen Kadir geçmiştir ve İlhan anlaşma şartlarına istinaden 360 milyon dolar borcu bir anda ister. Üçüncü ihtimalse yine Kadir Ornaz’ın başındadır, Verdana iflas eder ve İlhan’ın Ornaz için para aldığı 9 yatırımcı Ornaz’ın tepesine çöker.

 

 

Sonunda KadEl resmen öpüştüler. İyi ettin Elif, Kadir’den bir hamle beklemeye kalksan yaşlı bir nine olana kadar bekleyebilirdin. ^^ Ancak bu öpücük birazcık zamansız oldu bunu da söylemeliyim. Kadir ciddi ciddi bir şey anlatıyordu, bıraksaydın da sözünü tamamlasaydı. Kadir’in Elif onu öptü diye kendisinin de peşine hamle yapıp onu daha uzun uzun öpmeyeceğini biliyordum. O nasıl şaşkın bir bakış, o nasıl sanki namusu kirletilmiş ifadesidir. Merak etme kuzum bakirliğin bozulmadı. ^^ Ayrıca ben Kadir’in Elif’e karşı dürüstlüğünü çok sevdim. Bu devirde böyle adamları bulunca kıymetini iyi bilmek lazım. Ona nadide bir inci gibi ihtimam göstermek lazım. Kadir’in kalkıp da 8 seneyi aşkın bir başkasına sevdikten sonra Elif’e bir anda aşık olması da mümkün değil. Ama arkadaş da değiller, bu da çok açık. Kadir Elif’i sadece arkadaş olarak görseydi Elif ona sarıldığında o da sarılmazdı, geri çekilirdi. Eğer Elif, anlayışlı olur ve ona zaman tanırsa Kadir de cesaretini toplayıp Elif ile yeni bir ilişkiye adım atar. KadEl’in tema müziğini de 10. Bölümde ilk duyduğum andan beri beğendiğimi söylemeden edemeyeceğim. Bana biraz hüzünlü geldi. Kadir’in aşktan yaralı olduğunu, yeniden aşık olmaktan korktuğunu, Elif’in yanındaki ürkekliğini ve de Elif’in onun yaralarını saracağını, ona ilaç olacağını hissettiriyor. Elif’in onu öptüğü anda müzikteki yükseliş de bunun bir göstergesiydi sanki.

 

 

İlhan o akşam Emin’i eve getirince odaya kilitlediği Büşra’yı “Sevgilim, baban geldi.” gibi bir cümleyle odadan çıkartır diye arkadaşlarla aramızda şaka yollu konuşmuştuk. Gerçekten de benzer bir durum yaşandı ve bu yüzden de Büşra ile aralarında odaya kapatma meselesine dair bir konuşma hemen olamadı. Ah Büşra… Bütün gün hiç sesini çıkarmadan o odada oturdun, öylece İlhan’ın sana aldığı tokaya mı baktın sen? Halbuki senden kapıyı pencereyi indirmeni, böyle çaresiz davranmamanı beklerdim. Ahmet ile evliliğin sırasında besbelli susup oturmuş kaderine razı olmuşsun ama sen artık o kız değilsin ki. Sen artık dilsiz Büşü değilsin ki…

Büşra’nın İlhan onu odaya tekrar odaya kilitlemeye kalkıştığında onun karşısında dimdik durdu, ona rest çekerek “Ben buradayım, yanındayım ama benim kurallarımla.” demiş oldu. Tam da ondan beklediğim tavır bu. Öyle odaya kapatınca aşk meşk var, yas var, psikolojisi bozuk, önceden böyle değildi diye susup oturmamalı. Hatta ben bu sahnede daha kavgacı bir Büşra görmek isterdim, daha sert sözler duymak isterdim ancak bu tavır da hiç yoktan iyidir. Büşra isteseydi Kadir ve Emin ile giderdi. Onlara kim engel olacaktı, Kadir’in eve girmesine engel olamayan kapıdaki güvenlikler mi? Üstelik belki bu ikinci defa geri de dönmezdi. O yüzden İlhan ayağını denk alsın, gitmek isteyene kilit dayanmaz.

 

 

Büşra ile Emin sahnesinde sadece oyuncuların performansları için duygulandım. Yoksa Emin’in söylediklerinin benim için zerre kıymeti yok. Sanki çocuklarını kaybedeceğine inanarak bile isteye sevmekten kaçan adam o değilmiş gibi yazılan sevdiğini gösterememe repliklerini de yemedim. Sanki üzerinden 30 bölüm geçmiş gibi daha 10 bölüm önceki replikler de unutulmaz ki… Asıl Büşra’ya ne demeli? O da sanki onun basit bir oyunu bile karşısındaki erkek çocuğu diye oynamasına izin vermeyen babası değilmiş gibi sayesinde edepli sevmeyi öğrendiğini söyledi. Büşra hangi kafayı yaşıyorsun güzelim? Baban sana çocukluk travması yaşatmamış mıydı? Adam hatalı işte, kendi de kabulleniyor, daha ne?

“Büşra, İlhan ile kalmakla iyi mi etti, kötü mü etti?” sorusunun cevabını vermekte başta oldukça zorlandım. İlhan ona karşı çok büyük bir hata yapmış da olsa şunu da unutmamak lazım babasını yeni kaybetmiş bir adamı terk ederse o adam bunu asla unutmaz, bu aralarında ömür boyu kapanmaz bir yara olarak kalır. Eğer İlhan’ın babası ölmemiş, her şey hayatın olağan akışında olsaydı kesinlikle Büşra’nın bu adamı terk etmesi gerektiğini savunurdum. Bir de Büşra haklı, İlhan onu kaybederse daha da hırçınlaşacak. Elif’in evine geldiği gibi Saruhanlılar’ın da kapısına dayanacak. Şu an eğer Kadir bir karşı hamle yapmamış olsaydı Büşra’nın İlhan’ı sakinleştirme ihtimali vardı. Büşra İlhan’ı sakinleştirebilecek tek kişi. İlhan bir tek onunlayken o bizim tanıdığımız, sevdiğimiz nahif İlhan’ı bize gösterecek gibi oluyor.

Ayrıca Emin Bey “Bak bu adamların kökü neyse dalı da o. Değişmez bunlar.” diyorsun, lakin şunu unutma İlhan’ın kökü Ferit olabilir ama İlhan o kökle aynı dal değil. İlhan, Ferit gibi değil, gerçekten sevmeyi biliyor. Eğer bu dediğin herkes için geçerliyse Servet’in de kökü sensin, onu ne yapacağız? Sen önce kendine ve kendi oğluna bak, sonra git başkasına laf et. Hem Büşra’nın dönmesini istediğiniz evdeki insanlar ona çok mu aile olmuşlar sanki? Fazilet, kendi öz kızından çok Münevver’e annelik duygusu besliyor. Münevver ellerindeki yaraların kremlenmesi, kayınpederini kaybetmiş Büşra’ya telefonda bile baş sağlığı dilenmesinden daha elzem. Yaşar sözde bu kızın ağabeyi ama onu damgalayarak yaka paça evden kovmakta bir an tereddüt etmedi. O yüzden Büşra eğer bir gün kocasıyla yaşadığı evi terk edecekse de gideceği ev sizin sözde samimiyet yuvanız olmamalı.

 

twitter

 

Cicim ayları yaşaması gereken İlBüş’ün geldiği hale bak… Karşılıklı akşam yemeğine oturmuşlar, adam elinde çatalla tabağı eşeliyor, mutsuz, sanki zorla o masaya oturtulmuş gibi; kadının hayalleri başına yıkılmış, ikinci defa aynı şeyleri yaşıyor. Ama bu defa Büşra için farklı. O karşısındaki adamın neden böyle davrandığı belli, öncesinde Büşra’ya nasıl baktığı ortada. O yüzden de Büşra ona hiç kızmadan onun acısına saygı duyarak tanıdığı, bildiği adamı yeniden karşısında görmeye çalışıyor. İlhan bu sahnede ona karşı tek kelime etmese de ne hissettiğini gözleriyle, utangaç bakışlarıyla, Büşra mutlu olsun diye kendini zorlamasıyla, zoraki gülümsemesiyle hissettirdi. Nasıl da utandı, nasıl da üzüldü Büşra ona kendisine eskisi gibi bakmadığını söylediğinde… İlhan, Büşra’ya karşı ne kadar hatalı davrandığı o ana kadar tam anlamıyla anlamadıysa da bu konuşmayla anladı. Yalnız Büşra, Kadir’in suçlu olmadığını dile getirdiğinde İlhan’ın hiçbir şey dememesi de dikkat çekiciydi. Yine de Kadir’in suçsuz olduğunu İlhan’ın kabul etti gibi hissetmedim. Yemeğe odaklanarak konuyu değiştirmek istedi.

 

Büşra: “Hep böyle mi olacağız?”

İlhan: …

Büşra: “Seni suçlamıyorum. Acın çok taze. Sana bakınca kanadığını görüyorum ben. Ama o kanamanın durmasını istiyorsan sana yardım etmeme izin ver, lütfen. Ben bir insanı sevmenin ne kadar güzel bir şey olduğunu seninle öğrendim. Bir rüyanın gerçeğe de dönebileceğini sana bakınca anladım. Bunları benden alma ne olur? Senin acın ne kadar gerçekse babanı Kadir ağabeyimin öldürmediği de o kadar gerçek, inan bana.”

 

Büşra’nın İlhan’a kahve götürdüğü sahnede İlhan haklıydı, onların kendilerine has alışkanlıkları olmalı. Belki onlar da her akşam birlikte televizyonda film seyrederken veya romantik bir müzik dinlerken vişneli cheesecake’lerini yerler. ^^ Ayrıca bunlar ne biçim evli çift? Bölümde kaç tane sahneleri vardı, bir kere el ele tutuşmadılar, sarılmadılar, birbirlerini öpmediler. Hatta İlhan ayrı odada yatmaya başlamış. İmdat diye bağıracağım resmen! Benim sezon finali İlBüş hayallerimde hamile kalıp ona çürük yumurta diyenlere gününü gösterecek bir Büşra vardı. Ama İlBüş birlikte olmayı geçtim aynı yatakta bile uyumaz oldu. Evlenmesek daha mı iyiydi ne?

 

 

Karısı tarafından dolandırılan Servet, sana hiç üzülmüyorum bilesin. Senin gibi bir adama bu başına gelenler müstahak. Ailene ve Münevver’e yaptıklarının cezasını bir şekilde çekmen gerekiyordu. Ha ayrıca karın ve sözde kardeşi ekmeğinizi çok yemiş ama sen o kadını kim bilir kaç kere aldatmışsın. Aldatanın aldatılmasına da bu açıdan da üzülemeyeceğim. Seni her şeye rağmen seven, gözünün içine bakan karın Münevver’i boşayıp aldığın Şahika’nın seni aslında hiç sevmediğini öğrendiğin an verdiğin tepki de tam yetersizliğini iliklerine kadar hisseden bir erkeğin tepkisiydi. Karun kadar zengin oldum, en iyi kıyafetleri giyiyorum, altımda lüks araba var diye böbürlenirken ailenden, sevdiklerinden, huzurundan, karısından olmuş her şeyini kaybetmiş bir adam haline geldin işte. Çünkü haram yedin. Sana ait olmayana el uzattın. Şimdi kendi ellerinle o hisseleri babana geri vereceksin belli ki. “Anne, anne.” diye ağlayan o harap haline dayanabileceklerini sanmam. Malum Saruhanlı familyasında kol kırılır yen içinde kalır. Gerçeği öğrendikten sonraki sahnelerde Taner Rumeli’nin performansını çok beğendim bunu eklemeliyim. Servet’ten bu kadar tiksinebiliyorsak bunda payı büyük.

 

Yalnız eski zenginliğin içinde olmasalar da Saruhanlılar pek mutlular, bu kadar mutluluğun sonunda mutlaka bir felaket yaşanır, dizilerin kanunu bu. Gelen ayrılık haberleri ve tüyolara göre sezon finalinde kesin Kadircan ölecek. Yazık ya tam da aile sıcaklığının paradan daha değerli olduğunu anlamış, Servet’i seçtiğine pişman olup yeniden ailesine kavuşmuştu. Umarım ölmeden önce Yaşar tarafından affediliyordur, Yaşar’a ne kadar gıcık olsam da bir babanın böyle bir vicdan azabı yaşamasını istemem.

 

 

Bu arada ben Kadircan’ın ailesinin yanına gideceğini bekliyordum ancak Kübra sürpriz oldu. Kübra ilk bölümden bu yana o kadar para düşkünü, o kadar annesini küçümseyen, o kadar babasına toz kondurmayan bir şekilde yazılmıştı ki asla o şatafatlı hayattan vazgeçmez gibi geliyordu. En azında Kürşat tarafından kullanılmaktan son anda yırttı ya şükürler olsun.

Baba dizisi 15. Bölümüyle 31 Mayıs Salı sezon finali yapacak. Akıldan çıkmayacak, çoğu kişinin başına birtakım musibetlerin geldiği, heyecanlı bir sezon finali olması dileğimle. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler bu bölümü nasıl buldunuz?

 

YORUM

 

Göz atmanızı öneririz: Baba Bölüm Yorumları

 

 

 

Noel Pazarları
AVRUPA – En Güzel Noel Pazarları
sığacık ada masalı
SIĞACIK SEFERİHİSAR – Ada Masalı’nın Çekildiği Yer, Nam-ı Diğer Kırlangıç Adası
Alaçatı Tatil
ALAÇATI – Sanki Ege’de bir Vaha
gezdim gördüm san diego
AMERİKA – San Diego
Mekanlar Tarifler
Sütlü Tatlı
Yılbaşında Yapabileceğiniz 5 Şahane Sütlü Tatlı
LONDRA – Londra’da Öğleden Sonra Çayı
künefe
Bir Değil İki Değil Çok Çeşitli Künefe
Şimdiki Aklım Olsaydı (Si lo Hubiera Sabido)
ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI (Si lo Hubiera Sabido) – Ne Dilediğine Dikkat Et!
Poldark
POLDARK – Korkunun, Umutsuzluğun ve Sevginin Derinliklerinde
Poldark
POLDARK – Eve Dönüş
liar yalancı
LIAR (Yalancı) – İki Taraf Tek Doğru
bergen
BERGEN – Bir Tek Şarkı Söylerken Utanmadım Ben
romantik komedi filmler
Latte Kıvamında Romantik Komedi Filmleri
Yarına Tek Bilet Elle Çekim
YARINA TEK BİLET – Belki de Karşılaşmalar Tesadüf Değil Kaderdir
BİZ BÖYLEYİZ – Olsaydı Nasıl Olurdu?
Deli Bayramı
DELİ BAYRAMI – Kim Akıllı Kim Deli, Nasıl Ayırt Etmeli?
evlat oyunu
EVLAT – Her Şey Çok Zor
übü hep übü
ÜBÜ HEP ÜBÜ – Übülük Müessesesi Üzerine
yaşamaya dair
YAŞAMAYA DAİR – Yaşamayı Ciddiye Alacaksın
Copy link
Powered by Social Snap