İzledim

Hülya Cevher – O Günden Sonra Kuracak Güzel Bir Cümlem Olmadı Hiç Dünya İçin

8 Mart Dünya Kadın Emekçileri Günü kapsamında Türk dizi tarihinin en güçlü kadın karakterinden ilk aklıma gelen Hülya Çamoğlu Cevher ve ‘Hülya hakkında bir yazı yazar mısın?’ ricamı kırmayan sevgili Kore‘ye teşekkürler…

 

 

Bu tam olarak ne zaman başladı bilmek mümkün değil ama işte “o günden” beri dünyanın neresinde olursak olalım biz kadınlara çizilen bir kader var. Maalesef biraz kederli bir kader. Üstelik ilahi bir merci tarafından falanda verilmiş değil. Ve bu kederli kader bize tek bir dua öğretmiş kendi iyiliği için. Hiç yoktan iyidir, duası.

Hayatın bir ev olsun diyelim ve mesela kapısı yok. Sen öğrenmişsin çoktan hiç yoktan iyidir diyorsun. Veya penceresi yok hiç yoktan iyidir. Duvarları yok… Çatısı yok…

Oysa değildir! Değildir seni sırf kadın olduğun için beşikten mezara daha hızlı yollayan bedenini ve ruhunu sarmayan, seni güvende, huzurlu hak ettiğine layık, eşit tutmayan, hayat ve dünya hiç yoktan iyi falan değildir. O dünya yansın, yıkılsın, yok olsundur.

 

“… Öyle uzun ki dünya;
katlanmaya, kıvrılmaya, açılıp çarşaf olmaya.
Mümkündür yol yapmaya bir ömür, yol almaya…”

 

 

 

Bir gün ekranlar bizi bu kaderimiz döngüsünden daha 7 yaşında küçük bir kız çocuğu iken kafasını kaldıran biri ile tanıştırdı: Hülya Çamoğlu.

Daha o zaman bile, yıkık dökük hayatının evinden fazlasını hak ettiğini biliyordu. Tüm bu duvarları, kapıları pencereleri, çatıyı sapasağlam hak ettiğini bilen içine sıcacık güvenli renkler hayal eden bir kız çocuğuydu.

-aç kalmadığı bir ev

-hayat dolu sağlıklı bir anne

-Onu tüm kötülüklerden koruyabilecek kadar güçlü bir baba

-Kendisini seven bir koca

-Minik tatlı çocuklar

-Onu kimsenin hor görmediği aşağılamadığı, dövmediği hep sevildiği hatalarıyla olduğu gibi kabul edildiği sevgi dolu güvenli sıcacık bir yuva

 

“…Kim anlayacak bu kor işaretleri?
Kimsenin dilinden okunmasın içimde ufalan.
Ovada ve dağda saklı bir mavi için
düştümdü yola. Benim de yaban bir çığlığım vardı,
çok zaman oldu, teslim ettim onu rüzgara…”

 

Ve sonra büyüdü Hülya. Hayatın ona hak ettiği hiçbir şeyi kendi kendine vermeyeceğini çok acı tecrübelerle kavradı. Oysa hak ettiğinden fazlasını da istemiyordu. Eşitlik, saygı, değer…

 

“havluları topladım,
şemsiyeyi kapattım
hadi kalk gidelim
serinledi hava, güneş söndü
iyice karanlığa döndü yüzüm”

 

Artık istedikleri için gözünü karartması gerektiğini anlamıştı. Kaybedecek bir şeyde kalmamıştı. Tüm o hayaller çoktan çalınmıştı. Bir uçurumdan hızla düşerken tek derdi hayatta kalmak olarak can havliyle eline gelen ilk şeye geçirdi tırnaklarını Kerim Cevher’e.

 

 

Hayatta kalmayı başardıktan sonra kollarını sıvadı ve tepeden tırnağa istediği o evi inşa etmeye başladı. Hiçbir şey kendisi gelmedi ona. Hepsini o gidip aldı. Hiç de kolay olmadı. Yoluna çıkan engellere takıldı, tökezledi ama sonunda hepsini yolundan attı. Sıra evinin içini doldurmaya geldiğinde. Önce bir koca yonttu kendine, her şeyden daha çok sevdiği bir bebek, onu kollayan bir baba ve abi, biraz zorlasa da sevecen bir anne. Sonunda sıra kapıyı açıp masal evinde sonsuza kadar mutlu diyerek yaşamaya geldiğinde iki seçenek vardı önünde.

Dışarda acı gerçekler ve hiç yoktan iyi bir hayat. İçerde vitrindeki biblolar gibi istediği yere yerleştirip istediği rolü verdiği, kurgu bir hayat.

Bu yüzden Kendisine yapılanların bedelini ödeten, istediklerini alıp tek tek yeni hayatını kurgulayan her engeli yolundan çeken bir kadın olarak tanıştığımız Hülya’yı yaprak sarmalara, pilavlara ve tostlara teslim edip tövbe etmiş bir evliya edası ile bıraktığımızda çok düşündüm bu mutlu son mu gerçekten diye?

 

 

Tabi ki Hülya’nın yaptığı her şeyi onaylıyor falan değildim. Bu mümkünde değil ama ona bir noktada hayranlık duyuyordum. Sahip olduğu bir amacı olan ve bu amaca tutkuyla bağlı bir karakterdi. Bu tutku insanda elinde olmadan bir hayranlık uyandırıyordu. Onu özel ve döngünün dışında kılıyordu. Herkes gibi olmayı seçmesi daha kötüsü herkes gibi olmayı stabil ve güvenli bulup bunu seçerek, gerçekten olduğu kişiden vazgeçmesi hayal kırıklığıydı. Bana daha çok inception da uyanmayı değil rüyada yaşamayı seçmek gibi geliyor. 3. Seçeneği hiç görmemesi ile yıllar geçmesine rağmen hala barışamadım.

 

“…Kışa girdik kıştan çıktık
ama değişmiyor insan
karınca duası diyorlar ördüğüm yola…”

 

 

Kendisine kurgulanmış bir oyuncak bebek evi yerine gerçek bir hayat kurabilirdi. Her ne kadar evi kendi kurmuş rolleri kendi dağıtmış olsa da projesinin başarısı başından beri başkalarının lütfettiği kadardı bunu biliyordu. Kaçtığı hayattan bir farkı yoktu. Kapısı, çatısı, penceresi olsa da olmasa da yine başkalarının lütfettiği kadar olacaktı. Ah Hülya keşke…

 

“…Seni bir yabancı gibi karşıma alıp
bunun dayanıklı bir şey olmadığını
sürekli kılınmadığını, çünkü aşkın
yapılan bir şey olmadığını,
başlangıçta bir melek konduğunu
sonunda bir kelebek öldüğünü,
yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın
bir korkular ve alışkanlıklar bütünü
olduğunu,
bütün bunları sana
nasıl anlatacağım.”

 

Anlatabilseydim keşke.

 

 

 

(*) Yazıda yer alan şiirler : Birhan Keskin

Noel Pazarları
AVRUPA – En Güzel Noel Pazarları
sığacık ada masalı
SIĞACIK SEFERİHİSAR – Ada Masalı’nın Çekildiği Yer, Nam-ı Diğer Kırlangıç Adası
Alaçatı Tatil
ALAÇATI – Sanki Ege’de bir Vaha
gezdim gördüm san diego
AMERİKA – San Diego
Mekanlar Tarifler
Sütlü Tatlı
Yılbaşında Yapabileceğiniz 5 Şahane Sütlü Tatlı
LONDRA – Londra’da Öğleden Sonra Çayı
künefe
Bir Değil İki Değil Çok Çeşitli Künefe
Şimdiki Aklım Olsaydı (Si lo Hubiera Sabido)
ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI (Si lo Hubiera Sabido) – Ne Dilediğine Dikkat Et!
Poldark
POLDARK – Korkunun, Umutsuzluğun ve Sevginin Derinliklerinde
Poldark
POLDARK – Eve Dönüş
liar yalancı
LIAR (Yalancı) – İki Taraf Tek Doğru
bergen
BERGEN – Bir Tek Şarkı Söylerken Utanmadım Ben
romantik komedi filmler
Latte Kıvamında Romantik Komedi Filmleri
Yarına Tek Bilet Elle Çekim
YARINA TEK BİLET – Belki de Karşılaşmalar Tesadüf Değil Kaderdir
BİZ BÖYLEYİZ – Olsaydı Nasıl Olurdu?
Deli Bayramı
DELİ BAYRAMI – Kim Akıllı Kim Deli, Nasıl Ayırt Etmeli?
evlat oyunu
EVLAT – Her Şey Çok Zor
übü hep übü
ÜBÜ HEP ÜBÜ – Übülük Müessesesi Üzerine
yaşamaya dair
YAŞAMAYA DAİR – Yaşamayı Ciddiye Alacaksın
Copy link
Powered by Social Snap