HIRÇIN KIZ – Siz Bizim Ehlileştiremediklerimizden misiniz?

Devlet Tiyatro’sunda bilet bulabilen şanslı izleyicilerden biri olmuş konuk yazarım Bade  Hırçın Kız’ı hem izlemiş hem de oyun sonrası izlenimlerini kaleme almış <3 Keyifli Okumalar ^^

 

“Shakespeare’i tek kelimeyle ifade edin” desem ne cevap verirdiniz? Başlı başına bir dönem, okul, ekol, usta, geçmiş, bugün, gelecek… Kısaca hayatın ta kendisi.

Her tiyatro severin yolu muhakkak en az bir kez Shakespeare ile kesişmiştir, zira yüzyıllar geçse de Shakespeare’in oyunları güncelliğini yitirmez, yeniden uyarlanır, yeniden seyredilir ve her defasında da ayrı keyif alınır. Ne mutlu bana ki, ben de bu hazzı birçok kez yaşamış şanslı tiyatro severlerden biriyim. Bu kez tercihimi Hırçın Kız’dan yana kullandım.

İstanbul Devlet Tiyatroları’nda sahnelenen Nurettin Sevin’in çevirmenliğini yaptığı oyunun rejisi Yücel Erten’e ait. Hikayemiz, Sinyor Battista’nın biri fevkalade hırçın ve dik başlı, diğeri uysal ve uyumlu iki kızının evlilik maceraları çevresinde döner. Battista, huysuz büyük kızı Katerina kocaya varmadan, küçük kızı Bianka’nın evlenmesine izin vermeyeceğini açıklamıştır. Küçük kızın talipleri, bu kilidi açması için Petrukio’ya başvururlar. Petrukio Katerina’yla evlenerek öncelikle onun yüklü çeyizine konmak, sonrasında da onu terbiye edip uysallaştırma iddiası ile işe girişir. Öte yandan Bianka’nın talipleri de bin bir türlü dolaplar çevirerek genç kıza yaklaşmaya, gönlünü çelmeye çalışırlar.

Katerina evlenmeye ikna olacak mı? Petrukio onu ehlileştirebilecek mi? Bianka’nın talipleri arasındaki rekabeti kim kazanacak? Bu sorulara cevap ararken hem gülüyor hem düşünüyorsunuz. Ayrıca belirtmek isterim ki metin aralarına serpiştirilmiş döviz kurlarına ve faizlere ilişkin esprilere bayıldım.

 

 

Konusu itibariyle oyunun son model eşyalarla döşenmiş, parıltılı aksesuarla süslenmiş malikane benzeri bir mülkte geçeceğini düşünebilirsiniz. Ben de böyle düşünenlerdendim. Ama böyle bir beklenti içindeyken sahnede sadece bir uçtan diğer bir uca uzanan bir merdiven görüyorsunuz. Görünen o ki, yönetmen Yücel Erten böylesine sade bir dekorla hem mekanları seyircinin hayal gücüne bırakmış hem de sahneyi mümkün olduğunca boş bırakarak oyuncuların hareket alanını genişletmeyi amaçlamış.  Bu amacının sonuçlarının gayet başarılı olduğunu belirtmeliyim. Öte yandan merdiven başlarındaki heykelleri oyuncuların canlandırması fikrini de alkışlıyorum.

Oyuncu kadrosu hayli kalabalık. Hikayemizin ana kahramanları olan Katerina rolündeki Veda Yurtsever ile Petrukio rolündeki Hakan Meriçliler -kendisini Yalan Dünya dizisinden beri severek takip ederim- uyumlu bir çift olmuşlar. Her ikisi de rollerinin hakkını vererek gayet başarılı performanslara imza attılar. Ama benim favorim, Ortansio’yu canlandıran Burak Altay oldu. Gerek enerjisiyle gerekse de mimikleriyle ve tonlamalarıyla bu küçük dev adam harikalar yarattı. (Yazar özel notu: Hakan Bey’ciğim sen sabaha kadar konuş, ben dinlerimJ )

 

Oyun, son derece sarsıcı bir finalle noktalanıyor. Keyifli bir 2,5 saat sonunda ‘Herkes eşini buldu, taşlar yerine oturdu’ diye düşünürken vurucu bir sonla öylece kalakalıyorsunuz. Kitabını okumadım ancak bildiğim kadarıyla farklı bir sonla bitiyor. Bu cesareti için yönetmeni ayrıca kutluyorum.

 

 

Hırçın Kız’ı mutlaka seyredin. Yücel Erten’in şahane rejisi bu oyunu izlemeniz için başlı başına bir neden. Ama ondan öte izleyin ki yüzyıllar geçse de çıkar çatışmaları, paranın gücü, entrikalar ve de en önemlisi kadın-erkek ilişkileri konusunda hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu görün.

 

Unutmadan, ilgili diğer yazılar için blogun SAHNE SANATLARI kategorisini mutlaka ziyaret edin. 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Sana Bütün Pişmanlıklarımı Anlatmak İsterim

Bu hafta Yalı Çapkını 65. bölüm analizinden önce yalı tarihine adını altın harflerle yazdıran palyaço…

3 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Birlikte Daha Az Mutsuz

Yalı Çapkını 62. Bölüm için tek analiz yetmez. “Sezonun en iyi bölümü" diyen  esra'dan kısa…

1 ay Önce

KIZIL GONCALAR – Kaçtığımız Savaşlardan Güçlü ve İyileşmiş Olarak Çıkmak Mümkün mü?

Kızıl Goncalar  yeni bölüm öncesi, hem nerede kalmıştık hatırlamak hem de geride bıraktığımız bölümü derinlemesine…

1 ay Önce

YALI ÇAPKINI – Hodri Meydan

Haftalar sonra bölüm analizi yapılabilecek bir bölüm geldi Yalı Çapkını'ndan. Hem böyle bir bölüm izlemeyi,…

1 ay Önce

KIZIL GONCALAR – Işıklar ve Gölgeler Arasında İki Ruh Cüneyd ve Zeynep

Kızıl Goncalar  yeni bölüm öncesi, hem nerede kalmıştık hatırlamak hem de geride bıraktığımız bölümü derinlemesine…

2 ay Önce

KIZIL GONCALAR – Geçmişten Gelen, Geleceğe Giden bir Yol Bulmak Mümkün mü?

Kızıl Goncalar  yeni bölüm öncesi, hem nerede kalmıştık hatırlamak hem de geride bıraktığımız bölümü derinlemesine…

3 ay Önce