ÇUKUR – Yamaç Devler Ligi’nde

Yeni yıl arası verdiğimiz bu bölümlerde her ne kadar son bölümde Mahsun ve Çağatay sürprizi bizi şaşırtsa da bu sezon ilk iki sezondan aldığım tadı alamadığım malum. Sosyal medyadan takip ettiğim kadarı ile yalnız da değilim. Yamaç’ın intikamından sonra Efsun finansörlüğündeki Azer ve İstanbul’un diğer ekip liderleri ile Çukur arasındaki güç savaşı kazanının istisnasız Yamaç olduğu içi boş gel- git lerden oluşuyor. Ailedeki Akın’ın hikayesi ise tam oturmadı. Bu liste uzar gider. O zaman gelin 2020 için Çukur beklentilerimiz üzerine konuşalım mı?

 

 

Yamaç artık devler liginde savaşacak. Bir rakınrolcudan bugünlere kolay gelmedi. Gün oldu ince işlenmiş planları ile oyunu son dakikada tersine çevirdi; vuruldu, katil oldu; gün oldu çok ama çok büyük kayıplar verdi. Acıları kapanmayan dehlizler açsa da ruhunda her deneyim onu biraz daha güçlendirdi. Gelmiş geçmiş en ‘güçlü’ düşman ile nasıl baş edecek izleyelim görelim ^^

Çukur’un gözünün daha açık olmasını isterim. Düşünsenize, öyle kapalı bir yermiş ki İstanbul’da neler olup bitiyor pek de bilgileri yokmuş. Baksanıza Efsun’un bile çekindiği Çağatay’dan haberleri bile yok. O Çağatay ki tek bir sahne ile Yamaç ile farklı kulvarlarda olduklarını hissettirdi. Nejat İşler hep konuşsun biz hep dinleyelim…

 

 

Azer ‘in Vartolu’dan çıkan boşluk ile İstanbul’un bir numaralı uyuşturucu baronu olduğunun farkına varacağımız sahneler görmek istiyorum.  AzKar’ın kimyasını sevdim ama Karaca’nın Azer’in üstüne çok gelmesi beni inanılmaz rahatsız ediyor. Kız resmen ailesinin katili ile flört ediyor ! Son bölümde Karaca’yı arkada bırakıp kaçarken ben olsaydım direk Adana’ya sürerdim aracı ^^

 

 

Timsah için yazılan diyaloglar çok ama çok eğlendiriyor, araya mutlak serpiştirmeli. Ama Timsah hikayemize hangi açıdan destek veriyor?  Almanya’ya göndediği flashbellek sebebiyle kaç bölüm olduğunu unuttuğum sürede Vartolu – Medet maceraları seyrediyoruz.  Güldük eğlendik ama yeter sanki…  Salih’in İdris’in katilini öğrenmesini ve alacağı zorlu kararı izlemek istiyorum artık!

 

Akın’ın yeni iş konulunu sevdim: Kumar. Babası da bir zamanlar kumar işine girmemiş miydi?  Ama ilerleyen bölümler için  Akın’ın Kahraman’ın oğlu olduğunu öğrenmesi ile aile içindeki düşmanlığın canlanması ve babasının intikamı için Salih ile karşı karşıya gelmesi beni merakla ekran karşısına mıhlayacak açılımlardan.  Duvar yazılarında ‘Çare Akın Koçovalı’ yazarken ne düşünülmüştü acaba? Yücel’in elini kesmesi, konuşmasın diye avukatı katletmesi ile tam psikopat derken sessiz sedasız Dere’de çürüyüp gitsin mi bu adam?

 

Daha anne bir Sultan Hanım görmek isterim. Belki de istemem ^^ Nasıl olacak bilemiyorum ama? Şu diyaloglar biraz olsun umut mu veriyor ne…

Selim: “Anne çok çaktırmadım ama bende vuruldum bu arada.”

Sultan: “Hadi be deli, sende yürü.”

Selim: “Vallahi, bak. Göstere bilirim yaramı istiyorsan.”

Düşündüm de; yok. Ne tülü olursa olsun Sultan Hanım’lı  sahne özlemi içinde değilim.

 

 

Bu sahneye Karaca’yı soran yok diye serzenişler okudum ya… İlahi seyirci! Aylar boyu Yamaç’ı merak etmeyen Koçovalılar düşman topraklarında da olsa yerini yurdunu bildikleri Karaca’yı merak edecek değillerdi herhalde…

 

[wp_ad_camp_1]

 

VE son söz; lütfen Çukur ship dizisi olmasın; NehYam, EfYam, AzKar hikayeye renk verebilir o kadar. Ana aksa oturursa sıkıntı!

Eğer bu dizide bir ship var ise o da budur:  VarYam

 

 

Yamaç’ın Sadiş’e Salih’in neden Almanya’da olduğunu tane tane anlatmasında gizli: “Onun yarası hepimizinkinden başka. O çocukken annesini de koruyamadı.” Birbirlerini o kadar iyi tanıyorlar ki…

 

Ama VarYam’dan da öte bir Koçovalı Biraderler var ki <3

 

Dileğim odur ki ; gönlümüze göre bitsin bu sezon ve hikayeyi daha fazla yıpratmadan son olan sezon değil dizi olsun…

Ya sizin dileğiniz?

 

Tweet’iyle yazıma renk katan Fatima. ‘a teşekkürler.

Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz  İzledim / Çukur  kategorisini ziyaret edebilirsiniz…

 

Ve  tabii ki Mutlu Yıllar <3