ÜBÜ HEP ÜBÜ – Übülük Müessesesi Üzerine

Yeni normalimizde Kadıköy Belediyesi’nin mesafeli festivali Sanat Parkta’da ikinci izlediğim oyun Übü Hep Übü oldu. Bileti almama sebep Çağlar Çorumlu olsa da oyun genç oyuncular ile beslenen tam bir ekip işi… Her oyuncuya ayrı ayrı tebrikler…

Patafizik biliminin detaylarına geçmeden önce tek perde 60 dakika olan oyunun detaylarına bakalım: Sembolist ve absürt tiyatronun en önemli simgelerinden biri olan Alfred Jarry’nin, 1888 yılında yarattığı karakter Übü, yine Jarry’nin yanı sıra Rabelais, Shakespeare, Grabbe ve Büchner’in de yapıtlarından yararlanarak Özgür Erkekli’nin kalemi ve rejisiyle izleyici ile buluşuyor. Taşlama komedisi olan “Übü Hep Übü” oyununda, yüceltilmiş toplumsal değerler alçaltılarak, tüm aşağı değerler yüceltiliyor.

Übü Hep Übü’de; yüceltilmiş toplumsal değerleri alçaltan, tüm aşağı değerleri yücelten zamansızlığın içinde basitliğiyle, kabalığıyla, gülünçlüğüyle Übü ve ona eşlik eden kişiliksizleştirilmiş, saf ve gizemli bir yaşama sahip yardımcıları yani “Kenar Süsleri”, zamandan ve mekandan taşarak karşımıza geliyor.

Eksik orkestrasının şarkılarıyla bir taşlama komedisi olan Übü Hep Übü’de, Übülük müessesesi kendi kökleriyle birlikte günümüzdeki yerini arıyor.

 

 

Oyun İşkofya’nın Angus bölgesinde, Baron Bilakis’in şatosunda sıradan bir gün ile başlıyor. O kadar sıradan ki Baron Bilakis’in günlüğüne yazdıkları uyandım, puro içtim, yemek yedim eylemlerinden ibaret. Ansızın kapıda beliren Patafizik profesörü Mösyö Übü ile sakin hayat altüst oluyor. Mösyö Übü ne olduğunu anlayamadığımız kadar kaşla göz arasında şatoya el koyuyor ve baronu ‘dürp’ kendisini yeni Bilakis beyi ilan ediveriyor. Bavuldaki -pek de dinlenmeyen- vicdan, kısmen de olsa kulak verilen ‘karşı cins’ Übana’nın tavsiyeleri, ‘kenar süsleri’ derken Mösyö Übü üzerinden zorbalık, para hırsı, hainlik, nankörlük, kibir, korkaklık, açgözlülük kavramlarını sorgulayacağımız taşlama komedisi ile baş başayız.

 

 

Çağlar Çorumlu ve oyuncu ekibi izleyiciye keyifli bir 60 dakika geçirtiyor ama oyunu asıl ilgi çekici kılan Özgür Erkekli’nin metin üzerindeki çalışması. Altını çizdiği, vurguladığı kavramlar Çağlar Çorumlu performansı ile daha da güzelleşiyor. Önemli bir nokta oyunun bir taşlama komedisi olduğunun bilinci ile oturmalısınız izleyici koltuğuna yoksa benim gibi az da olsa ‘mutsuzlukla’ ayrılabilirsiniz salondan…

Bu özenilmiş, komik, enerji dolu oyunun ardından biliyoruz ki “Übü Hep Übü” ama bize düşen Übülerin olmadığı bir dünya dilemek…

 

Übü Hep Übü Künye

Yazan Yöneten: Özgür Erkekli

Kostüm Tasarım: Ceren Eken

Müzik: Yunus Emre Terzioğlu

Koreograf: Senem Oluz

Işık Tasarımı: Ali Pişkin

Asistan: Gülce Ünlü

Afiş Tasarım: Buket Pişkin

Oynayanlar: Çağlar Çorumlu, Albina Özden, Cihan Berk Rüzgar, Elçin Afacan, Erkan Baylav, Yunus Emre Terzioğlu

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Yaslan Göğsüme Sevdiğim

Yalı Çapkını 68. Bölümün en özel sahneleri için Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

17 saat Önce

YALI ÇAPKINI – Kıran da Olsa Kırıl, Düş; Fakat Eğilme Sakın

Yalı Çapkını 67. Bölüm için tek analiz yetmez.  Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz.

1 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Sana İhtiyacım Var Çünkü Seni Seviyorum

"Yalı Çapkını 67. Bölüm temposu yüksek, duygu yoğunluğu fazla ve olay odaklı gözükse de arka…

1 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Sana Bütün Pişmanlıklarımı Anlatmak İsterim

Bu hafta Yalı Çapkını 65. bölüm analizinden önce yalı tarihine adını altın harflerle yazdıran palyaço…

1 ay Önce

YALI ÇAPKINI – Birlikte Daha Az Mutsuz

Yalı Çapkını 62. Bölüm için tek analiz yetmez. “Sezonun en iyi bölümü" diyen  esra'dan kısa…

2 ay Önce

KIZIL GONCALAR – Kaçtığımız Savaşlardan Güçlü ve İyileşmiş Olarak Çıkmak Mümkün mü?

Kızıl Goncalar  yeni bölüm öncesi, hem nerede kalmıştık hatırlamak hem de geride bıraktığımız bölümü derinlemesine…

2 ay Önce