ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI (Si lo Hubiera Sabido) – Ne Dilediğine Dikkat Et!

Keyifli bir mini dizi mi arıyorsunuz? İşte size öneri: Şimdiki Aklım Olsaydı (Si lo Hubiera Sabido)

 

 

Epeyce uzun zaman önce, sosyal medyada Ece Yörenç’in kaleme aldığı ama Türkiye’de iptal edilen projenin İspanya için çekileceğini okumuştum. Ama bu bilgi hafızamın derinliklerine gömülmüş, projeyi de merakla beklemediğime göre… Çok yakın zamanda yine sosyal medyada İspanya yapım olarak yayına başladığını öğrenince de tam da yumuşak izlenimli bir mini dizi arıyorken PLAY’e basmak güzel bir karar oldu.

İnsanı bir noktada ‘Ya Ben Olsaydım?’ sorusuna cevap bulmaya yönlendiren ‘Zamanda Yolculuk’ konulu dizileri hep sevdim. Bu dizi elbette bir Dark değil ama hayatın gerçeklerini, ilişki durumlarını biraz dram biraz komedi ile birleştirmiş ve ortaya çıkan sonuç ise hiç de kötü olmamış. Kafa dağıtmak için ideal.

 

 

Dizi hakkındaki detaylara geçmeden önce, ‘şimdiki aklım olsaydı…’ ile başlayan bir cümleyi devam ettirmek aslında çok anlamsız. Çünkü şimdiki aklımızın olmasının tek sebebi bugüne kadar ki deneyimlerimiz, özetle yaşadıklarımız… Eğer yaşa(ya)madıklarımızı yaşamış olsaydık şimdiki aklımız da olmazdı değil mi? Şimdiki aklımızın olmasının sebebi yaşadıklarımızı yaşamış olmamız ve yaşamadıklarımızı da yaşamamış olmamız, bu kadar basit!

 

 

Yaklaşık yarım saatlik bölümleri ile 8 bölümlük bu mini dizi 10 yıllık evliliğinden memnun olmayan Emma’nın (Flashbackler ile görüyoruz ki kadın net haklı!) tam boşanma arifesinde, ‘şimdiki aklım olsaydı evlenmezdim’ diyerek tam 10 yıl öncesine gitmeyi dilemesi ve o gece Kanlı Ay Tutulması vesilesi ile bu dileğin gerçek olmasını anlatıyor. Ardından olaylar, olaylar… Bu öyle bir dilek ki, Emma tam 10 yıl önceye, Nando’nun ona evlenme teklif ettiği ana dönmek ve onu reddetmeyi diliyor. Bu dileğin tutulma esnasında gerçek olması ile de Emma için hayatının ikinci şansı başlıyor ve tam da istediği gibi, Emma’nın geride bıraktığı 10 yılı yeniden ve şimdiki aklı ile, çok daha farklı yaşamasını anlatıyor.

Bu dizide önemli bir detay var; geçtiğimiz yıllarda Netflix Türkiye için çekilecek, yönetmeninden başrollerine (Emma rolünde Özge Özpirinçci, Nando rolünde Birkan Sokullu ve Ruben rolünde de Burak Yamantürk) kadar tüm rejinin de hazır olduğu ve hatta (sanırım) sete bile çıkılan bu dizi Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan izin alamamış, ek olarak RTÜK’ün dizinin çekilebilmesi için senaryodan eşcinsel karakterlerin çıkarılması gerektiğini belirtmesi üzerine Türkiye’deki çekim tamamen iptal edilmiş.

 

 

Emma ve Nando’nun ilişkisindeki en önemli detay çocukluk yaşlarında başlayan bu birliktelikte heyecanı kalmamış bir ilişki söz konusu. Bu bitiş dizinin açılış sahnesinde tam da evlilik yıl dönümleri gününde apaçık ortada. Bu nedenle ayrılma kararı belki de en doğru karardı hem bireysel hem de çocukları için. (Çocukların (yaş 9) boşanma konusundaki tepkisi güldürdü.  Hayatını Nando’nun evlilik teklifini ret ettiği andan itibaren sil baştan kuran Emma’nın önceki (paralel evrendeki ^^) hayatını hiç özlemeyip sadece ikiz çocukları Mia ve Mario’ya özlem duyması belki de bu evliliğin bu kadar uzun sürmesinin tek nedeni idi.   Emma yeni hayatında Nando ile birlikte olmadığı için asla kavuşamayacağını düşündüğü ikiz çocukları için neredeyse yas tutu. Nando’nun Isa ile evlenmesi, Isa’nın da ikizleri olacak olması bu ikizler Mia ve Mario olmasa bile onu hayata bağlayan şey oldu.

 

 

Dizi bölümlerinin yarım saatlik sürelere sahip olması, konuda hızlı bir akış sağlıyor. Ek olarak zaman atlamaları ile de konu ağır ağır işlenmiyor.  – Yeri gelmişken yerli dizi yersiz uzun!  Belki bir oturuşta olmasa da en azından keyifli bir hafta sonu için 8 bölümü izleyip bitireceğiniz kadar akıcı. Dizinin yormayan aksine eğlendiren, zaman zaman da ‘ben olsaydım?’ diye düşündüren yapısı var. Bu nedenle Ece Yörenç’in kalemine ve tüm emeği geçenlere teşekkürler, çıtır çerez vakit geçirmelik süper biz dizi olmuş. Sürprizli finalini de çok sevdim. (İspanyol versiyonunu sevdim ama Özge Özpirinçci, Birkan Sokullu ile çok daha iyi olurdu, işin kötüsü Birkan Sokullu, gülüşü ve gamzeleri ile Nando’yu bile sevdirirdi doğrusu.)

 

“Şimdiki Aklım Olsaydı 2 sezon olacak mı?” sorusunun yanıtını bulamadım, ama olursa ben izlerim, NET!

İzleyenleri yorumlara bekliyorum,  ve merakla yanıtları beklediğim bir soru da şimdiki aklınız olsaydı ne(ler) yapmazdınız?

 

Diğer Netflix dizi ve film yorumları için tıklayınız.

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Yaslan Göğsüme Sevdiğim

Yalı Çapkını 68. Bölümün en özel sahneleri için Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

2 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Kıran da Olsa Kırıl, Düş; Fakat Eğilme Sakın

Yalı Çapkını 67. Bölüm için tek analiz yetmez.  Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz.

1 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Sana İhtiyacım Var Çünkü Seni Seviyorum

"Yalı Çapkını 67. Bölüm temposu yüksek, duygu yoğunluğu fazla ve olay odaklı gözükse de arka…

2 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Sana Bütün Pişmanlıklarımı Anlatmak İsterim

Bu hafta Yalı Çapkını 65. bölüm analizinden önce yalı tarihine adını altın harflerle yazdıran palyaço…

1 ay Önce

YALI ÇAPKINI – Birlikte Daha Az Mutsuz

Yalı Çapkını 62. Bölüm için tek analiz yetmez. “Sezonun en iyi bölümü" diyen  esra'dan kısa…

2 ay Önce

KIZIL GONCALAR – Kaçtığımız Savaşlardan Güçlü ve İyileşmiş Olarak Çıkmak Mümkün mü?

Kızıl Goncalar  yeni bölüm öncesi, hem nerede kalmıştık hatırlamak hem de geride bıraktığımız bölümü derinlemesine…

2 ay Önce