Kategori: İzledimSadakatsiz

SADAKATSİZ – Derin Kırmızı Oda’dan mı Kaçtı?

Sadakatsiz  reytingleri bu hafta biraz düşüşte ama sıralamada değişiklik yok. AB’de 9,51 reytingle 1.  ve Total’de 8,68 reytingle, ABC1’de de 9,76 reytingle 2.oldu. Dizinin 28. Bölüm değerlendirmesi konuk yazar Elma Şekeri’nden… Keyifli okumalar…

 

Baştan peşin peşin söyleyeyim bu aralar izlerken en çok sıkıldığım bölümlerden biriydi Sadakatsiz’in son bölümü… Derin’in bu kaçırılma işini Asya’ya yıkmaya çalışacağını ve yine bir alavere dalavere çevirmeye çalışacağını öngörüyorduk da koskoca emniyet müdürü dayısı Melih ile yerel emniyet görevlisinin hallerine ne demeli? Yahu bu senaristler hiç yazarken bir avukata, emniyet görevlisine vs. ’ye danışmıyor anladık. İki yetersiz ve etkisiz olarak Derin’in ifadesini alırken ki tavırlarınızdan da Asya’nın ifadeye geldiğinde size yaptığı aileden birinin ifadesini alamayacağı konusundaki kapağından da utanmadınız mı?!

 

 

Derin istediğini söylesin, yalanları havada uçuşsun, siz o ne derse inanın bir de üzerine Asya’yı aklınız sıra köşeye sıkıştırdığınızı sanın… O diplomayı nasıl aldığın konusunda iyice şüphelerimizi uyandıran Melih Efendi sen yavaştan dön istersen kendi şehrine zaten Bahar’ın da artık yaptıkların karşısında seninle bir kahve bile içesi yok, sana buradan ekmek çıkmaz!

 

 

Gelelim asıl konumuza yani Derin’e… Bütün bölüm boyunca ağlamasından da sürekli Asya’yı suçlamak için bir bahane yaratmasından da o deli deli bakışlarından da vallahi yıldım. Hele o annesiyle buluşma sahnelerinde “bir duygusallık görürüz hayatımıza döneriz” diyordum ki ne sarılmaları bitti ne ağlaşmaları bitti. Derin’e “göster oyunculuğunu, yaşa bize de yaşat” deyip gazlamışlar mıdır nedir, bildiğin parçaladı kendini ama izlerken çok yoruldum. Hiç de “oynamadı adeta yaşadı” dediklerinden sahneler değildi benden söylemesi, zaman israfı.

 

 

Gönül de iyi dayanıyor bu kıza… Neyse ki hastane koridorunda iyi benzetti hatta “aşk bu değil kızım, gururlu ol. Volkan seni sevmiyor” diye ayarı da verdi ama aaah Gönül’cüğüm bu kızın dinler mi seni!

Düşük yapıp kimseye söylemeyerek yine başladı bir plan kurmaya… Artık yeni bir bebek için Volkan’ın sarhoş halini mi yakalar, diziye başka bir erkek dahil olur biyolojik babalık senaryosu mu devreye girer yoksa hepimize “yok artık” dedirtecek başka bir plan mı kurdu bilmem ama o sondaki haller ve bakışlar bakış değildi ben size diyeyim. 🙂

Derin’in bu bölümdeki performansından sonra acaba dedim; bu karakter Gülseren Budayıcıoğlu’nun bir karakteri de yanlışlıkla Sadakatsiz’de mi kullandılar hatta Kırmızı Oda’dan mı kaçtı?! Yoksa böyle bir tip evlerden ırak…

 

Bu sıkıcı bölümün diğer sıkıcı tiplerinden biri de kimdi dersiniz? Tabii ki Volkan… Nedir o Turgay’ı Asya’nın odasına almamalar, çiçeğini saklamaya çalışmalar, Asya’yı sahiplenmeler, çocuk gibi kıskançlıklar falan. Kaçtı o tren Volkan sen artık o Derin’e ve Derin ile yaşama mahkumsun… Bak bak bir de Derin’den boşanacakmış. Boşanacaksın da ne yapacaksın? Zaten itibarın yerlerde, başarılı iş insanısın desek tartışılır, yaptığın her hareket faul. Kalırsın parasız pulsuz ortada karışmayız. Hem Asya, Derin’in bu kadar hedefindeyken “boşanacağım” diye Derin’i iyice gazlamanın, kinlendirmenin anlamı ne, a şuursuz Volkan!

 

 

Yazık Asya da yıldı artık bu Volkan’dan… Atsan atılmıyor, git diyorsun gitmiyor, istemiyorum diyorsun bacadan girecek. O kadar yüz göz oldular ki; bölüm boyunca sokakta çocukların atışması seviyesinde Volkan’a laf soktu durdu. Kraliçe Asya bu seviyelere inecek kadın mı senarist, kendine gel lütfen…

Bu arada sarı kafa Selçuk’un şehir dışında işleri mi vardır nedir; diziden, olaylardan bir uzaklaştırdınız sanki… Annesi öldü tamam da dünkü bölüme adeta hala dizide, ayrılmadı gibilerden gelmiş gibiydi. Göründü, gitti. Selçuk olmadan aksiyonun tadını mı çıkar yahu…

 

 

Sezon finali için geri sayıma başlayan dizide artık konu nereye evirilecek merak etmiyor değilim. Ama ben biraz Asya’nın birkaç kapak yapmasını ve şöyle saçının önünü düzelterek mekanı terk ettiği bölümler istiyorum söyleyeyim. Yoksa AB’nin zirvesindeymiş demem basarım zap’ı.

Aynı fikirde miyiz, ne dersiniz?

Göz atmanızı öneririz: Sadakatsiz Bölüm Yorumları

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Kıran da Olsa Kırıl, Düş; Fakat Eğilme Sakın

Yalı Çapkını 67. Bölüm için tek analiz yetmez.  Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz.

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Sana İhtiyacım Var Çünkü Seni Seviyorum

"Yalı Çapkını 67. Bölüm temposu yüksek, duygu yoğunluğu fazla ve olay odaklı gözükse de arka…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Sana Bütün Pişmanlıklarımı Anlatmak İsterim

Bu hafta Yalı Çapkını 65. bölüm analizinden önce yalı tarihine adını altın harflerle yazdıran palyaço…

4 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Birlikte Daha Az Mutsuz

Yalı Çapkını 62. Bölüm için tek analiz yetmez. “Sezonun en iyi bölümü" diyen  esra'dan kısa…

2 ay Önce

KIZIL GONCALAR – Kaçtığımız Savaşlardan Güçlü ve İyileşmiş Olarak Çıkmak Mümkün mü?

Kızıl Goncalar  yeni bölüm öncesi, hem nerede kalmıştık hatırlamak hem de geride bıraktığımız bölümü derinlemesine…

2 ay Önce

YALI ÇAPKINI – Hodri Meydan

Haftalar sonra bölüm analizi yapılabilecek bir bölüm geldi Yalı Çapkını'ndan. Hem böyle bir bölüm izlemeyi,…

2 ay Önce