HAYALLER VE HAYATLAR – Hayallerinin Peşinden Koşmaya Hazır mısın?

Bein Connect romantik komedi dizileri ile adından çok söz ettirecek gibi. Dijital platformun yeni başlayan dizisi Hayaller ve Hayatlar hem konusu ile hem de oyuncuları ile dikkat çekiyor. Her hafta iki bölümü yayımlanan dizinin ilk iki haftasına, yani ilk dört bölüme dair değerlendirme yazısı  Gözde‘den… Keyifli okumalar ^^

 

Romantik komedi ya da romantik dramları çok severim. Ancak ne yazık ki televizyon ekranlarında yayınlanan bu türdeki dizilerimiz genellikle yazın başı başlayıp üç ay boyunca türe uygun şekilde çok güzel ilerlerken, eylül ayının gelmesi ve kış sezonu dizilerinin başlamasıyla şirazesinden kayıp bizi hiç de memnun etmeyecek yollara sapıyorlar. Hatta birçoğu bizi kış sezonu dizilerinden daha fazla dram ve entrikaya boğuyorlar. Halbuki bizlerin kışın da içimizi açacak, ruhumuzu ferahlatacak gerçek romantik komedi ya da romantik dram dizilerine ihtiyacımız var. Hayaller ve Hayatlar işte tam da bu beklentimi sonuna kadar karşılayan bir dizi. Neşeli, eğlenceli, dinamik, keyifli ve dramı da dozunda. Kadrosundan senaristine, müzikleri hazırlayanından yönetmenine ekip de çok doğru isimlerden oluşunca bize tadından yenmez bir seyirlik sunmuşlar.

Dizi bence daha çok kadın seyirciye hitap ediyor. Kadın başrollerin hikayesi ön planda. Üç yakışıklı erkek başrolümüz ne yazık ki geri planda kalmışlar, açıkçası ben onları daha fazla görmek istiyorum. SetEm çifti hariç diğer çiftlerin ilişkilerine de yavaş yavaş giriliyor, 4 bölüm oldu henüz DicSer ve GünAl iş arkadaşlığından öteye geçemediler. Biz ne zaman onları çift olarak görebileceğiz? İlişkilerin başlangıç öncesi de keyiflidir ancak ben biraz sabırsızım. ^^

 

 

Dizimizin ana karakterleri aynı apartmanda birbirine komşu beş genç kadın, Dicle’nin annesinin onlara taktığı isimle “Beşizler”. Beşizlerimiz Dicle, Güneş, Setenay, Melike ve Meryem hepimizin hayalindeki o yakın arkadaş grubu. Benim hiç bu kadar büyük arkadaş grubum olmadığı için onların ilişkilerine imrendiğimi itiraf etmeliyim. ^^

Beşizlerin her birini ayrı ayrı sevdim, ama en çok -sanırım Özge Gürel sevgimden dolayı- Dicle’yi sevdim. Dicle tam romantik, neşeli, eğlenceli romantik komedi kadını. Yaşına göre belki biraz fazla çocuksu ama Meryem’in ölümüyle daha olgun bir Dicle görebiliriz. Aybüke Pusat, Güneş rolünde göründüğünden daha sert bir karakteri oynuyor. Güneş beşizler içinde en duvarlı olan, duygularından çok mantığını ön planda tutan karakter. Aşkın onu nasıl değiştirdiğini seyretmek keyifli olacak. Melisa Aslı Pamuk’u Setenay rolüyle ilk defa bu türde bir dizide seyrediyoruz. İyi ki hayatına yenilik katmış. Yeşim Ceren Bozoğlu’nun canlandırdığı Melike ise hepimizin sahip olmak isteyeceği abla gibi abla, dost gibi dost. Dobralığına, çözüm odaklı olmasını, arkadaşlarını sahiplenici tavrını çok sevdim. Beyza Şekerci’nin canlandırdığı Meryem ise ne yazık ki beşizlerin diziye erken veda edeni… Çalışkan, yükselme hırsı olan ama duygulu, sevgi dolu genç bir kadındı Meryem.

 

 

 

DicSer çiftinin tanışma şeklini açıkçası sevmedim. Bunun nedeni aynı tanışma şeklini Erkek Severse dizisinde de görmemizden kaynaklanıyor da olabilir. Ancak tanışma sonrasındaki iş görüşmesi sahnesinden çok keyif aldım. Aslen bir iş görüşmesinde patronla böyle konuşulmaz derler ancak Dicle sözlerinde haksız değildi.

DicSer’in ilişkisi dört bölümdür tatlı gidiyor. Didişmeli çiftleri severim. Dicle’nin farklı yönleri Sergen’i etkiledi. Dizinin cinsiyetçiliğe karşı takındığı tavır güzel bir mesaj olmuş. Dicle mobilyalardan anlayabilir, Sergen de kek yapabilir. Bizim evde de bazı yemekleri eşim yapıyor ne olmuş? ^^

Yalnız Dicle ile Sergen’in aralarında söylenmiş bir yalan var. Sergen’in yalana bakış açısını bilemiyoruz. Dicle bu yalanı aralarındaki patron-çalışan ilişkisi aşka dönmeden söylerse daha doğru olur. Sergen’i karakter olarak çok tanıyamadık. Başta da yazdığım gibi erkek karakterler geri plana atılmazlarsa bu mümkün olabilecek.

 

 

GünAl ilk görüşte birbirine aşık olan çiftimiz. Dicle ve Sergen gibi onlar da aynı iş yerinde çalışıyorlar ve aralarında patron-çalışan ilişkisi var. Ancak Güneş ile Ayaz ilişkisi şu an onlarınkine göre daha hızlı yol almakta. Elbette aralarında “nışanlı” (nişanlı) gibi büyük bir yalan olmaması bunda etken. Şu ana kadar iki kez birlikte öğle yemeği yediler. ^^ Alaz’ın Güneş ile zengin patron kalıplarından sıyrılması, ona ayak uydurması hoşuma gidiyor. Çin yemeği yerine Güneş’in elleriyle hazırladığı sandviçten yemesi, onu evden yemek getirdiği için küçümsememesi, aksine onu tanımaya çalışmasıyla Alaz’ı sevdim. Ama… Ama… Meryem ile olan gizemli konuşmaları beni tedirgin etti. Meryem ile geçmişte aralarında bir şey yaşandı mı, yoksa bu gizemli hallerin sebebi sadece Meryem’in Taner Bey ile yaşadığı iddia edilen ilişki miydi merak ediyorum. Alaz’ın gizemini çok zaman geçmeden öğrenip güzel bir aşk seyredersek memnun olacağım.

 

 

SetEm’in evlilik sürecine dair yazılan sahneler belki dizide onlardan daha da komik sahneler olmasına rağmen beni en çok güldüren sahneler oldu. Bence bu durum hem kendimde hem çevremde tanık olduğum olayların benzerleri olmalarından kaynaklanıyor. İnanın o süreçte gördüğümüz her detaya ya kendi evliliğimde ya da bir arkadaşım veya akrabamınkinde rastladım. Tıpkı Emre gibi kim ne takar diye eşimle oturup önceden hesap yapmıştık. ^^ Hiçbir şekilde gittiği düğünde yerinden kalkmayacak yakın arkadaşlarım düğünümde pistte beni hiç yalnız bırakmadılar.

 

 

Açıkçası dizideki bu süreç yeni evlenecek çiftlere ders niteliğinde. Ve gerçekten de evlilik sadece erkek ve kadın arasında değil aileler arasında da yapılıyor. Setenay ve Emre bir an önce ailelerini ilişkilerine karıştırmamanın yolunu bulmalı ve barışmalılar. Özellikle Emre ailesinin ilişkilerine burnunu sokmasına çok izin veriyor. Gerçekten de annesi ve kız kardeşi hiç kimsenin istemeyeceği kaynana-görümce ikilisi. Allah düşmanıma vermesin, o derece.

 

 

Dicle’nin yeni iş arkadaşı Cihan’ı çok sevdim. Çok neşeli biri, enerjisi çok güzel. Dicle’nin parmağındaki yüzüğü görünce geriye çekilmesi de hoşuma gitti, yılışık erkekleri hiç sevmem. Cihan bana Sergen ile de yakın gibi geldi. Dicle ile Sergen arasında bir köprü görevi görebilir. Ama Dicle’nin ağabeyine kanım hiç ısınmadı. Çok gereksiz, sevimsiz, arabesk tavırları var. Onun sahneleri bana çok itici geldi.

 

 

Açıkçası Meryem’in ölmesini hiç beklemiyordum. Beşizlerin bu kadar erken dağılacağını düşünmemiştim. (Dizi tanıtımlarındaki dört genç kadın vurgusunu yeterince kale almamışım demek ki.) Keşke Beyza Şekerci’yi daha uzun süre dizide seyretme şansımız olsaydı. Ekranda görmeyi sevdiğim, çok şeker bir kadın.

 

 

Meryem, Güneş ile tartışmasına rağmen düğüne gelmek için hazırlandığına göre ölüm nedeni Güneş ile kavgalı olmasından kaynaklı bir depresyon olamaz. Hatta Taner Bey ölmesine ve buna oldukça üzülmesine rağmen hazırlandığına göre anlaşılan Güneş’in hayatındaki adam bir başkasıydı. Yani ofisteki herkesin Meryem’i haksız yere suçladığını düşünüyorum. Kızın günahını aldılar. Umarım bu konu Alaz’a bağlanmaz. Güneş’in ilk görüşte aşık olduğu Alaz’ın kötü bir insan olmasını istemem. Bu tatlı çifte gölge düşmemeli.

 

 

Güneş ile Meryem’in yüzleştikleri sahnede Aybüke Pusat ve Beyza Şekerci’nin performansları sosyal medyada çok övgü almış. Benim fikrim de bu yönde. Ancak Güneş’in bir yerden sonra Meryem’e söylediklerini ve tartışma sonrasındaki tavırlarını fazla buldum. Evet, dost acı söyler ancak bir yerden sonra da dostuna güvenir, sözüne inanır. Güneş, Meryem’den özür dilemeli ve bunun onun hayatı olduğunu kabullenmeliydi.

 

 

Meryem’in cenazesi beşizlerin son kez bir araya geldikleri an oldu. Keşke düğüne onu almadan gitmeselerdi. Keşke geç kaldıkları ve Güneş ile arası bozuk olduğu için bu konuda ihmalkar davranmasalardı. Dicle’nin cümlesi “Ölüm hayatın kardeşiymiş.” ne kadar doğru. Hayat akıp giderken bir anda ölüm kapımızı çalabiliyor. Bakalım Meryem’in ölümünün ardındaki gizem nasıl çözülecek?

Hayaller ve Hayatlar’ın ilk 4 bölümü su gibi aktı geçti. Yeni bölümlerimerakla beklemeye başladım bile. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler Hayaller ve Hayatlar’ın ilk 4 bölümünü nasıl buldunuz?

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Yaslan Göğsüme Sevdiğim

Yalı Çapkını 68. Bölümün en özel sahneleri için Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

7 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Kıran da Olsa Kırıl, Düş; Fakat Eğilme Sakın

Yalı Çapkını 67. Bölüm için tek analiz yetmez.  Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz.

2 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Sana İhtiyacım Var Çünkü Seni Seviyorum

"Yalı Çapkını 67. Bölüm temposu yüksek, duygu yoğunluğu fazla ve olay odaklı gözükse de arka…

2 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Sana Bütün Pişmanlıklarımı Anlatmak İsterim

Bu hafta Yalı Çapkını 65. bölüm analizinden önce yalı tarihine adını altın harflerle yazdıran palyaço…

1 ay Önce

YALI ÇAPKINI – Birlikte Daha Az Mutsuz

Yalı Çapkını 62. Bölüm için tek analiz yetmez. “Sezonun en iyi bölümü" diyen  esra'dan kısa…

2 ay Önce

KIZIL GONCALAR – Kaçtığımız Savaşlardan Güçlü ve İyileşmiş Olarak Çıkmak Mümkün mü?

Kızıl Goncalar  yeni bölüm öncesi, hem nerede kalmıştık hatırlamak hem de geride bıraktığımız bölümü derinlemesine…

2 ay Önce