ÇUKUR – Çukur’da Oyun Bitmez, En Heyecanlısı Şimdi Başlıyor!

Haftalık yazıların genel teması ya Yamaç – ki bu aralar pek değil, ya da Vartolu üzerine oluyor. Ama izlediğim bölüm itibariyle bu haftaya İdris Koçovalı hakkında kısa bir yazı ile başlayacağım, bölüm değerlendirme yazısı daha sonra…

İdris Koçovalı’ya ‘baba’ diyorlar, Çukur’un babası… “Çukur evimiz, İdris Babamız…”

 

 

Geçtiğimiz hafta bölüm yazısının sonuna gözlerimizi (en azından benim) dolduran Salih – İdris konuşmasındaki bu can alıcı “Bir elimde umut diğer elimde mermi var. O umudu elimden alırsan diğer elimde mermi kalır. Umudum elimden kayıp gitmesin BABA” repliğini ekleyip “Vartolu ‘baba’ dedi ama ekrana baktım. Ben bir ‘baba’ göremedim. Ya siz?” sorusu ile bitirmiştim. Gelen yanıtlar, ‘olur mu canım?’, ‘Gözleri yaşardı’ , ‘ben gördüm!’ gibi umut doluydu… Şimdi tam da o sahnenin devamını izledikten sonra yeniden soruyorum:

“Ben hala – bırakın sadece kendi yanında büyüsün, büyümesin canından evlatlarına değil mahalleli açısından da bir ‘BABA’ göremiyorum. Ya siz?’’

İdris Koçovalı bir baba değil, İdris Koçovalı Çukur’un tahtına oturmuş bir kral, bir sultan… İstediği kadar ‘Kralmış!  Ben Çukur’un kralı değilim, tahtım mahtım yok benim. Bir kuru sandalyem var kahvemde, gider onda otururum. Ben Çukur’un babasıyım…’ desin. Bugüne kadar gördük mü babalığını?  Peki ya İdris ‘Baba’ değilse Çukur’da yaşayanlar ne diyecekseniz o soruya da bir cevabım var. Hani Yeniçeri Ocağı Osmanlı’nın askeridir ya, Çukur’da yaşayanlar da İdris Koçovalı’nın askerleri…

 

 

Derinlere gömdüğümüz tarih bilgimizi gün yüzüne çıkartalım biraz;  yeniçeri ocağındaki tehdit unsurlarına karşı 1.Murat, Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa’nın da yardımlarıyla Yeniçeri Ocağı’nın içinde yalnızca kendisine sadık olan bir askeri sistem kurdu. Bu askerlere ne deniyordu? Kapı Kulu. Yalnızca sultana sadık bu sistem Çukur’da da uygulanmıyor mu? Sadece bir söz üzerine bir cesedi parçalayarak yok eden Metin, her ne şartta olursa olsun gözünü kırpmadan adam öldürecek Kemal, Meke ve şimdilerde Celasun… Silahçılar, Haraççılar ise Yeniçerilerin içindeki kısımlar… Unutmayalım, yeniçeriler ocak sistemindeki bozulmaya dek Osmanlıların en büyük askeri gücü ve dayanağı idi, maaşlı çalışanlardı. Aynı Çukur’da yaşayanlar gibi…

Tarih derslerinden de hatırlarsınız: Devletin en önemli kurumlarından biri olan Yeniçeri Ocağı’nda dirlik düzende olunca devlet güçlenip toprak kazanmış, ocak bozulduğunda da devlet zayıflamış ve Yeniçeriler merkez yönetimi için büyük bir sorun olmuştur. Baykal’ın ölümünün ertesinde BSO’nun hamlesi de Çukur’u tam da bu noktadan vurmak üzerine, Yeniçeri Ocağı’ndaki düzeni bozmak…

 

 

Çok yakında büyük bir ‘Kazan Kaldırma’ izleyeceğiz gibi görünüyor, sesler yükselmeye başladı bile… Üstelik İdris Koçovalı’nın inatçı keçi gibi ‘benim dediklerim, benim kararlarım’ ısrarı isyanı engelleyebilecek tek kişi Yamaç’ın elini kolunu da bağlıyor. Umarım sonucu Vaka-i Hayriye kadar kanlı olmaz.

Çukur’da oyun bitmez –aşağıdaki sneak peek sizi İdris’in babalığı konusunda yanıltmasın, en heyecanlısı şimdi başlıyor…

 

ÇUKUR 30. BÖLÜM SNEAK PEEK

 

Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz  İzledim / Çukur  kategorisini ziyaret edebilirsiniz.