“Kökünde ölüm var Yamaç,kökünde ölüm olanın dalında da ölüm olur”
Çukur en sevdiğini aldı elinden Yamaç’ın… Sena’yı, Sena’sını…
Sena kendi ölümüne – Yamaç’tan ayrı olduğunda zaten yaşamayacaktı, bilerek ve isteyerek gitti. Ne için? Çukur için. Hatta onun yokluğunu saatler sonra fark eden ailesi için… (Hikaye genelinde de hep başının dikine gitmedi mi zaten?)
İtiraf ediyorum Sena karakterini pek sevmedim. Aramızın hiç iyi olmamasının en temel nedeni karakterin altının doldurulmamış olması, tutarsızlıkları… Üstüne üstlük bir de Dilan Çiçek Deniz’in vasat performansı eklenince katmerlendi tabii… (Tatillerini eğitime ayırmasını kalpten destekliyorum ama bu projede başarılı mıydı? Üzülerek söylüyorum ki: Hayır. Bu nedenle bir sonraki seçimini dram değil RomCom türünden yapmasını öneriyorum!)
Sena karakterinin artık hikayeye bir katkısı olduğunu da düşünmüyordum. Hatta vedası yeni bir açılıma bile neden olabilirdi. Ama böyle bir veda beklemezdim, doğrusu. Üzüldüm, ama en çok Yamaç için üzüldüm.
Ya siz;
Sena’nın ölümü için ne hissederseniz hissedin bu sahne ciğerimizi dağlayacak, net… İnsanin EN sevdiğini kaybetmesi zor, çok zor…
İşte o sahne;
Bu sahne nasıl bağlanır bilemiyorum ama Yamaç’ın Sena’sına omuz vermemesi kadar saçma bir şey olamaz.
Spoiler kaynak – melanie
Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz İzledim / Çukur kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
Uzak Şehir’in yeni sezonuna Gülsüm’ün kaleminden… Keyifli okumalar ^^
Veliaht’ın üçüncü bölümünü izledikten sonra söyleyebilirim ki dizi yavaş yavaş kendi yolunu bulmaya başlıyor.
Eşref Rüya'da yeni sezonun ilk yazısı 15. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Veliaht ikinci bölümünde de beklediğim enerjiyi büyük ölçüde korudu. Hem olaylar yoğunlaştı hem karakterlerin iç…
“Veliaht” bence sezonun en iddialı yapımlarından biri olma potansiyeline sahip. İlk bölümle hem dramatik yoğunluğu…
Metruk adam – eski ismi ile Tamir Adam’ı ilk duyduğumda koyu bir Yalı Çapkını izleyicisi…