Kategori: Gezdim Gördüm

LONDRA – Yılbaşı’nda Londra

Yılbaşı döneminde tüm caddelerin ışıl ışıl süslendiği bir şehir Londra. Her Londra seyahatini ayrı bir temada kaleme alan konuk yazarım Neslihan bu kez seyahatinin dönemi yıl sonuna denk gelince temayı yılbaşı olarak belirlemiş.  Keyifli okumalar…

(Yazıdan anlayacağınız gibi bir sonraki serinin teması çay saati olacak belli ki <3)

 

Çok uzun yıllardan beri gittiğim Londra’ya bu sefer hiç gitmediğim bir zamanda gitme fırsatını yakaladım: Yılbaşı! Neredeyse iki ay sonra yani Şubat’ın sonunda yazıyı kaleme almak için epey geç ama ‘gelecek yılbaşı için Londra planı yapacaklar’ için belki faydası olur düşüncesiyle yazayım istedim. Üstelik memlekete döneli 1 ayı geçti, özlem de başladı, yazı bahanesi ile anıları yeniden hatırlamak da güzel ^^

Öncelikle belirtmek istediğim bir konu var ki; bir daha yılın bu zamanında gidersem önceden konserlere bilet alacağım kesin. Ne yazık ki 19 Aralık’a kadar olan bütün konserleri kaçırdım.

 

Strand

 

23 Aralık’ta tam Christmas arifesinde Londra’da hayatın durduğuna şahit olduk. Herkes evlerinde… 24 ve 25 Aralık günü ancak yürüyerek kapalı dükkanların yer aldığı sokaklarda yürüyebilirsiniz. Ama Boxing Day olarak bilinen 26 Aralık günü her şey normale dönüyor. Normal derken, İngiltere’ye özgü bir gün olan Boxing Day’de tam bir alışveriş çılgınlığı yaşanıyor. Günün anlamı ihtiyacı olan işçi ailelerine kutu içinde toplanan yardımlara dayansa da günümüzde tam bir alışveriş bayramı haline dönüşmüş. Christmas’tan sonraki gün olması nedeniyle ucuzluk o gün biraz daha cazip hale getirilmiş.

Christmas’ı geride bırakınca takip eden yılbaşı o kadar fark edilmiyor şehirde. Christmas’in coşkusu geçekten de çok farklı. Biliyoruz ki Londra tam bir turist cenneti, bu dönemde de şehirde her yer insan doluydu.

 

Wallace Collection

 

Diğer yazılarımda da hep değindim üzere ben Londra’yı bir turist gibi gezmeyi sevmiyorum. Farklı yerlerinde bulunup değişik yerler keşfetmeyi daha çok tercih ediyorum. Bu seyahatimdeki keşiflerimden biri de Marlybone bölgesindeki Chiltern Street ve yine aynı bölgede yer alan Wallace Collection. Kings Cross istasyonuna çok yakın Granary Square’ın etrafındaki eski kömür depoları çeşitli mağazalar, cafeler ve restoranlara dönüşmüş, çok keyifli bir bölge olmuş.

 

Bu seyahatimde programıma müze eklemedim. Sadece yazın gittiğim National Gallery’e tekrar gittim. National Gallery merdivenlerinden Trafalgar Meydanı’na bir bakış…

 

 

Bu seyahatimde keyif aldığım bir şey daha var ki o da ‘Çay’. İngilizlerin ‘afternoon tea’ dedikleri bizim ‘5 çayı’ diye bildiğimiz ama aslında 16.30’da içilen çay keyiflerini yaptım.  Bundan sonraki gidişlerimde bu ‘afternoon tea’ olayını daha da fazla yaşamaya kararlıyım. Bu kararımı gerçekleştirmek için elime geçen çok güzel bir listem var ve bu listeyi tamamlama gibi bir hedef koydum kendime. Listeden henüz iki tanesi gerçekleşti. İlki bunca yıldır hep önünden geçip içine girmediğim ama bütün Londra’ya giden turistlerin bildiği Fortnum&Mason’da çay keyfi. Çay içme keyfi bir yana çay için gereken her türlü aksesuar ve çay çeşitlerini görmeyi tavsiye ediyorum. İkinci keyfimi tesadüfen keşfettiğim Wallace Collection’ da yaptım. Binanın muhteşemliği ve içindekiler beni çok etkiledi. Çok modern tasarlanmış bahçesinde scone ve earl grey çay’ımla keyfime diyecek yoktu doğrusu… Üstelik bu mekanda yanımda gelişen çok ilginç konuşmalara da tanık oldum. Bundan sonraki Londra seyahatimi baharda planlıyorum, listemdeki (üstelik oldukça kabarık) mekanlarda öğleden sonra çaylarına devam edeceğim. Listem oldukça kalabalık…

Yılbaşında Londra’ya gideceklere özel bir kaç notum daha var; kalabalığı göze alıyorsanız Hyde Park’da kurulan Winter Wonderland, önceden bilet almak şartıyla yılbaşı gecesi havai fişek gösterisi ve 1 Ocak günü gerçekleştirilen Londra yeni yıl geçidi…

Yeni bir seyahat ertesi, bambaşka yazılarda buluşmak üzere…

 

Editör notu: Ne yazık ki Neslihan’ın çektiği o güzel fotoğraflardan sadece birkaçını ekleyebildim yazıya… Neslihan’ın  gezilerinde çektiği fotoğrafları pixbynes_photo  instagram hesabından  inceleyebilirsiniz. 

 

Gezdim Gördüm kategorisindeki diğer yazılar için tıklayınız

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Kıran da Olsa Kırıl, Düş; Fakat Eğilme Sakın

Yalı Çapkını 67. Bölüm için tek analiz yetmez.  Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz.

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Sana İhtiyacım Var Çünkü Seni Seviyorum

"Yalı Çapkını 67. Bölüm temposu yüksek, duygu yoğunluğu fazla ve olay odaklı gözükse de arka…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Sana Bütün Pişmanlıklarımı Anlatmak İsterim

Bu hafta Yalı Çapkını 65. bölüm analizinden önce yalı tarihine adını altın harflerle yazdıran palyaço…

4 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Birlikte Daha Az Mutsuz

Yalı Çapkını 62. Bölüm için tek analiz yetmez. “Sezonun en iyi bölümü" diyen  esra'dan kısa…

2 ay Önce

KIZIL GONCALAR – Kaçtığımız Savaşlardan Güçlü ve İyileşmiş Olarak Çıkmak Mümkün mü?

Kızıl Goncalar  yeni bölüm öncesi, hem nerede kalmıştık hatırlamak hem de geride bıraktığımız bölümü derinlemesine…

2 ay Önce

YALI ÇAPKINI – Hodri Meydan

Haftalar sonra bölüm analizi yapılabilecek bir bölüm geldi Yalı Çapkını'ndan. Hem böyle bir bölüm izlemeyi,…

2 ay Önce