Kategori: Gezdim Gördüm

İstanbul Havalimanı – Bagaj Arabası İadesi için 5 TL’mizin Peşinde…

Bir sürü ‘en’lere sahip yeni İstanbul Havalimanı için bir ‘en’ de benden gelsin: ‘En Garip Ücretsiz Bagaj Taşıma Arabası Hizmeti’. Bu yazıyı seyahatin hemen ertesi kaleme alsaydım daha farklı tabirler kullanabilirdim ama az da olsa sinirim geçti, En Garip Ücretsiz betimlemesinin yumuşatılmış versiyon olduğunu tahmin edebilirsiniz…

 

 

 

Tekerlekli, hele ki dört tekerlekli bavullar çıktığından beri havalimanlarından bavul taşıma arabası hizmeti alma sayısı azalmıştır eminim.  En azından benim için böyle. Yine de son seyahatimizde hem yeni havalimanımızdan uçmayı hem de bu hizmeti deneyimledik. Şöyle ki;

29 Mayıs gece yarısına yakın saatte inen uçağımızda her biri 30 kiloya yakın çeken iki büyük, iki de kabin boyu bavullarımızı 4 tekerlek olmasına rağmen otoparka kadar çekmemek için taşıma arabası alalım dedik. Bir otomat koymuşlar başında bir görevli. İlk soru hizmetin bedeli. 5 TL ’imiş.  Bu fiyat sadece depozito bedeli, aracı teslim edip size verilen fişi makinaya okutuyorsunuz ve 5 TL’nizi geri alıyorsunuz.  Peki aracı bavulu araca yerleştirdikten sonra otoparkta teslim etme, paramızı geri alma otomatı var mı? ‘Tabii ki var’ diye yanıtladı görevli.  Ama tecrübe ettik ki ‘tabii ki yok’.

 

 

Bavullarımızı taşıma araçlarına yerleştirip şirket şoförünün ‘Mavi 3’e park edin 13 no’lu kapıdan çıkıp kolayca otoparka geçersiniz’ tavsiyesini dinlediğimiz park yerine doğru yola koyulduk. Havalimanı gibi taşıma araçları da gıcır gıcır, kayar gibi ilerliyor… (Bu arada otopark tavsiyesi çok mükemmelmiş, siz de aracınızı alanda bırakarak seyahat edecekseniz hafızanıza not alın.) Bagajlarımızı aracın minik bagajına (ve aracın arka koltuğuna ^^)  yerleştirip  hem otopark ücretini ödemek hem de taşıma araçlarını geri teslim etmek için girişe doğru ilerledik. Gerek otopark ödeme otomatları gerekse ödeme gişesi görünüyordu ama depozitomuzu geri alabilmek için arabaları teslim edebileceğimiz kişi/makinayı göremedik. Yeni havalimanımızın alışma dönemi uygulaması ‘ask me / bana sor’ görevlisine rastlayıp nereye teslim edeceğimizi sorduğumuzda yanıtı ‘otopark alanında teslim yeri yok, havalimanına geri dönmeniz lazım 14 no’lu kapıda göreceksiniz.’ oldu.  Araçları teslim alırken yanlış yönlendirilmemizin yanı sıra otoparkta teslim yeri olmaması kadar saçma bir şey olabilir mi diye söylene söylene havalimanına geri döndük.

14 no’lu kapının biraz ilerisinde –  havalimanı binasının bitimi,  makine var ama sürpriz… çalışmıyor. Çalışmayan makinanın başında anlamsızca bekleyen görevlinin ‘bu makinanın elektriğini kestiler, 8.kapıdakine gitmeniz gerekiyor’ açıklaması ile tam sinirler gerilmişken görevlinin şefinin bir anda yanımızda belirerek sorunun kendilerinden kaynaklanmadığını, aslında  APS firması olarak bu otomatları otopark içine de koymak istediklerini ama havalimanı işletmecisi olan İGA’nın izin vermediğini, yaşadığımız sorundan dolayı üzgün olduğunu belirtmesi ile bu konuda şikayet yazacağımızı ileterek 8’e doğru yola koyulduk.  Şefin Atatürk Havalimanı İşletmesi’nin bu hizmet için ilgili firmaya iadeci olarak ödeme yaparken İstanbul Havalimanı’nda tam tersi, havalimanı işletmesinin taşıma hizmeti veren firmadan para tahsil etmesi gibi ticari konudaki açıklamalarına hiç yer vermeyeceğim!

Yolda karşımıza çıkan çay molasındaki ‘ask me’ görevlilerine de bizi yanlış yönlendiren iş arkadaşlarını nereye şikayet edeceğimizi sorduğumuzda ‘danışmaya’ yanıtı aldık. Yanıtı veren çözüm odaklı bir genç arkadaş olmalı ki, sinirle ilerlerken arkamızdan koşarak ‘aslında 8’e kadar gitmenize gerek yok, az ileriden asansörle giden yolcuya çıkın orada da var’ açıklamasına ‘yok öyle yönlendirme yapıp çekilmek, eşlik et bakalım neredeymiş’ yanıtı verince bizimle birlikte ilerledi. Bu yürüyüş sırasında ‘geri vermek için ısrar edin, bazen aracı geri almak istemeyebiliyorlar, bozuk diyorlar, para onlarda kalıyor tabii’ demesini duymamış farz ettik.  Ama o duymak istemediğimiz açıklamada gerçeklik payı varmış.

Gidiş katındaki otomatın başındaki görevli ‘Yasak! Aracı buradan geri alamıyorum!’ dedi. Haydaaa… Sinirimin seksek oynaması ile sesimi yükseltmiş olmayım ki ‘Kızmayın, şefimi arayıp soruyorum’ diyerek birini aradı, tek taraflı olarak ‘yasak olduğunu belirttim, evet evet söyledim’ cümlelerini duymam ile ‘açın şu hoparlörü, hatta verin telefonu bana neden yasakmış bakalım’ deyince telefonu elime tutuşturuverdi. Şef(!) telefonun diğer ucundaki kişinin elemanı değil yolcu olduğunu anladığında ‘iki dakika bekleyin’ hemen geliyorum diyerek telefonu kapattı.  Işınlanarak gelmiş olmalı, neyse ki fazla bekletmedi. Otomat görevlisi ‘şefim, ben hanımefendiye yasak dedim ama’ derken şef ‘yo, yoo yasak değil, yasak değil… burada araç sayısı maksimumda oluyor, sizin iade araçlarınızı makinaya takamıyor vb.’ gibi açıklamalar ile  işlemimizi gerçekleştirdi.

Yarım saati aşkın çabamız sonucunda  cebimizde 5’er TL’miz yorgun savaşçı olarak aracımıza dönerken  otopark ödeme noktasından aracımıza kadar olan 50 metrelik mesafede teslim edilmemiş – yani depozito ücreti olan 5 TL’nin işletmenin cebine kaldığı – taşıma aracı seçkisinden örnekleri fotoğrafladım.

Şükürler olsun ki ben 5 TL’mden feragat etsem fakir olmam ama benim gibi herkes ederse birilerinin zengin olacağı kesin…

 

 

 

 

İstanbul Havalimanı’ndaki gibi bir vurgun başka ülkelerde de var mı öğrenmek isterim, deneyimlerinizi paylaşabilir misiniz?

Benimki bu taşıma araçlarının ya ücretsiz ya da 1 Euro ile bağlı olduğu yerden alınan, herhangi bir fiş / makinaya gerek olmaksızın iade edilmek istenen yerde bir diğer araca takılarak metal paranın geri alındığı deneyimlerle sınırlı…   Sizinkileri merakla bekliyorum…

 

 

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Kıran da Olsa Kırıl, Düş; Fakat Eğilme Sakın

Yalı Çapkını 67. Bölüm için tek analiz yetmez.  Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz.

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Sana İhtiyacım Var Çünkü Seni Seviyorum

"Yalı Çapkını 67. Bölüm temposu yüksek, duygu yoğunluğu fazla ve olay odaklı gözükse de arka…

7 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Sana Bütün Pişmanlıklarımı Anlatmak İsterim

Bu hafta Yalı Çapkını 65. bölüm analizinden önce yalı tarihine adını altın harflerle yazdıran palyaço…

4 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Birlikte Daha Az Mutsuz

Yalı Çapkını 62. Bölüm için tek analiz yetmez. “Sezonun en iyi bölümü" diyen  esra'dan kısa…

2 ay Önce

KIZIL GONCALAR – Kaçtığımız Savaşlardan Güçlü ve İyileşmiş Olarak Çıkmak Mümkün mü?

Kızıl Goncalar  yeni bölüm öncesi, hem nerede kalmıştık hatırlamak hem de geride bıraktığımız bölümü derinlemesine…

2 ay Önce

YALI ÇAPKINI – Hodri Meydan

Haftalar sonra bölüm analizi yapılabilecek bir bölüm geldi Yalı Çapkını'ndan. Hem böyle bir bölüm izlemeyi,…

2 ay Önce